ACİL BARINMA
(Emergency sheltering)
Bakınız; Geçici İskan.
ACİL ÇAĞRI
(Emergency call)
Bakınız; İl Ambulans Servisi.
ACİL ÇIKIŞ
(Emergency exit)
Tehlike anında kapalı mekandaki insanların süratle boşaltılmasına imkan verecek nitelikte konumlanmış çıkış kapılarını ifade eder. Çıkış kapıları mutlaka dışarıya doğru açılmalıdır.
ACİL DURUM
(Emergency)
İvedilikle müdahale etmeyi ve acil yardım faaliyetlerini yürütmeyi gerektiren durum, hal ve olayları ifade eder. Afetin meydana gelmesi hali olarak da ifade edilebilir. Afet sırasında olağanüstü tedbirlerin alınmasına ve faaliyetlerin yürütülmesine gerek duyulan geçici bir durumdur.
ACİL DURUM YÖNETİCİSİ
(Emergency manager)
Afet yada acil durumlarda, bir kurum veya kuruluşun ilgili hizmet biriminde yetkili idareci olarak görev yapabilecek bilgi ve deneyime sahip profesyonel yöneticidir.
ACİL DURUM YÖNETİMİ
(Emergency management)
Afet olayının meydana gelmesinden hemen sonra başlayarak, etkilenen toplulukların tüm ihtiyaçlarını zamanında, hızlı ve etkili olarak karşılamayı amaçlayan yönetim sürecini ifade eder. Sürekli olmayıp, acil durum olarak değerlendirilen bir olayın meydana gelmesi ile başlayıp, acil durumu gerektiren nedenler ortadan kalktığında sona eren bir yönetim şeklidir. Afet yönetiminin olaya müdahale ve kısa süreli iyileştirme faaliyetlerini kapsar. Etkin bir acil durum yönetimi; planlı, hazırlıklı ve koordineli olmayı ve olağan yönetimlerden farklı olarak, olağan dışı imkan, kaynak ve yetkileri gerektirir.
ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ
(Emergency medical services)
Acil hastalık ve yaralanma hallerinde konusunda özel eğitim almış ekipler tarafından, tıbbi araç ve gereç desteği ile olay yerinde, nakil sırasında ve sağlık kurum ve kuruluşlarında sunulan tüm sağlık hizmetlerini ifade eder.
ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ KOORDİNASYON KOMİSYONU
(Coordination commission for emergency medical services)
İl genelindeki hastanelerin acil servisleriyle ambulans hizmetleri arasındaki, hizmet standartlarını belirlemek ve koordinasyonu sağlamak için Valilik onayı ile oluşan çalışma gurubudur. Afetlerde veya olağan dışı durumlarda bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere ait ambulans ve ekiplerin sevk ve idaresi, il ambulans servisi baş hekimi tarafından yönetilir.
ACİL SERVİS
(Emergency service)
Hastanelere getirilen ve acilen bakılması gereken hastaların ilk bakım ve tedavilerinin yapıldığı bölüme verilen addır.
ACİL TIBBİ YARDIM
(Emergency medical care)
Acil sağlık hizmetleri konusunda özel eğitim görmüş ekipler tarafından, tıbbi araç-gereç desteğiyle olay yerinde ve hastaneye nakil sırasında verilen tıbbi hizmetlerin tümünü ifade eder.
ACİL YARDIM
(Emergency relief)
Afetten etkilenen insanların aranması, kurtarılması, tıbbi ilk yardım ve tedavileri, tahliye, barınma, beslenme, korunma, güvenlik, temizlik, haberleşme, psikolojik destek, vb. gibi hayati ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan yardımlardır. Ana hedefi, mümkün olan en kısa sürede, çok sayıda insanın hayatını kurtarmak, yaralıların tedavisini sağlamak, açıkta kalanların hayati ihtiyaçlarını karşılamaktır. Afet mevzuatımıza göre acil yardım, afetzedeleri kurtarma, yaralılara ilk yardım ve tıbbi tedavi yapma, aç ve açıkta kalan ailelerin geçici barındırılması ve bunların yiyecek, giyecek, ısıtma, aydınlatma vb. ihtiyaçlarının karşılanması ile muhtemel salgınların önlemesi için yapılacak yardımlardır.
ACİL YARDIM PLANLAMASI
(Emergency relief planning)
Acil yardım planlarının hazırlanması, sürekli güncel tutulması ve geliştirilmesi, planda görev üstlenen kişi ve kuruluşların eğitim ve tatbikatlarla geliştirilmesini ve koordineli çalışmasını kapsayan bir planlama sürecini ifade eder.
ACİL YARDIM PLANLARI
(Emergency relief plans)
7269 sayılı yasa bu planları ‘İl-İlçe Acil Yardım ve Kurtarma Planları’ olarak adlandırır. Afete zamanında, hızlı, etkili ve koordineli olarak müdahale edebilmek ve etkilenen toplulukların acil yardım ihtiyaçlarını zamanında, hızlı ve etkili olarak karşılayabilmek için, mahalle, İlçe veya İl düzeyinde yerleşmelerin karşı karşıya bulundukları tüm tehlikeleri ve muhtemel afetlerde uğranacak kayıp ve zararları afet senaryolarıyla gerçekçi biçimde ortaya koyan, kimlerin, ne zaman, nerede, hangi görev ve yetki ile, hangi imkan ve kaynakları kullanarak olaya müdahale edeceklerini belirleyen, eğitim ve tatbikatlarla sürekli yenilenen ve geliştirilen belgelerdir. Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair 88/12777 sayılı yönetmelik, Ülke, İl ve İlçe düzeyinde yapılacak acil yardım planlarının genel esaslarını vermekte ve yerel ihtiyaçlar dikkate alınarak, hizmet guruplarının çeşitlendirilmesi, eylem planlarının geliştirilmesi, sivil toplum ve özel sektör kuruluşlarının görevlendirilmesi v.b. gibi konuları, mülki idare amirlerinin yetkisine bırakmaktadır.
ACİL YARDIM SÜRESİ
(Emergency relief period)
Afetin meydana gelmesi ile başlayıp, afetin sona ermesinden sonra da 15 gün devam eden süreyi ifade eder. Acil yardımlar ve bununla ilgili harcamaların yapıldığı bu süre gerektiğinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca uzatılabilmektedir.
AFET
(Disaster)
İnsanlar için fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, etkilenen topluluğun kendi imkan ve kaynaklarını kullanarak baş edemeyeceği doğal, teknolojik veya insan kökenli olayların sonuçlarına afet denilmektedir. Bir olayın afet sonucunu doğurabilmesi bu koşullar mevcudiyetine bağlıdır. Afetler mevzuatımızda; ‘Genel hayata etkinlik’ kavramı ile ifadesini bulmuş ve bu konuda bir yönetmelik çıkarılmıştır.
AFET BAĞIŞLARI
(Disaster donations)
Afet nedeniyle bireysel yada kurumsal olarak yapılan her türlü maddi katkıyı ifade eder. Yurt içi ve yurtdışı bağışların nasıl toplanacağı konusunda yasal düzenleme vardır. Kitle iletişim araçları tarafından desteklenen Bağış Kampanyaları yoluyla önemli miktarda yardım toplanmaktadır.
AFET BİLGİ SİSTEMLERİ
(Disaster information systems)
Afetlerin her safhasında insan kaybını ve ekonomik kayıpları en aza indirmek için konuyla ilgili veriler ve bilginin eşgüdüm içinde zamanında sağlandığı ve değişiminin sanal bir ağ ortamında kolaylıkla yapılabildiği bütünleşik ve teknolojik bir sistemdir. Bu sistemin ana unsurları; gerçek zamanlı veya arşivlenmiş veri ve bilgiler ile karar süreçlerini uygulayıcı ve kullanıcı insanlardır. Teknolojik altyapısı ise uydu haberleşme imkanları, coğrafi bilgi sistemleri, uzaktan algılama, bilgisayar ağları ve İnternet erişimine dayanır.
AFET BONOSU
(Disaster bond)
Afet riskinin menkul kıymetleştirilmesi ve tahvil ihracı yoluyla sermaye piyasalarına transferidir. ABD, Yeni Zelanda, Avustralya, Meksika gibi bazı ülkelerde bu uygulama vardır.
AFET ÇADIRI
(Disaster relief tent)
Genellikle Türk Kızılay’ı tarafından, olay yerine ilk anda gönderilen, farklı nitelik ve tipe sahip kısa süreli acil barınma malzemesidir. Kızılay çadırı olarak da bilinmektedir.
AFET ÇANTASI
(Disaster bag -Emergency bag)
Afet sonrasında kullanılmak üzere bazı acil ihtiyaç maddeleri ve belgelerin hazır bulundurulduğu çantayı ifade eder. İçerisinde; Önemli evrak kopyaları, telefon listesi, para, kıyafet, radyo, kuru gıda, su, ilaç, ilk yardım çantası, hijyen malzemesi v.b. gibi şeyler bulunmalıdır.
AFET DÖNGÜSÜ
(Disaster continuum)
Bir afet olayını izleyen ve bir sonraki afete kadar birbirini takip eden aşamaların tümünü ifade eder. Bu evreler; Afete Müdahale, İyileştirme, Yeniden inşa, Zarar azaltma ve Afete Hazırlık olarak tanımlanmaktadır. Afet yönetiminin evreleri olarak da anılırlar. Her evrede yapılan çalışmaların başarısı büyük ölçüde, bir sonraki evrede ki çalışmaların başarısını etkilediği için bu döngü iç içe geçmiş zincir halkaları veya daire ile gösterilmektedir.
AFET ENVANTERİ
(Disaster inventory)
Afet durumunda hizmet verecek kuruluşların, elinde bulunan malzeme, kaynak ve imkanların stok durumunu yönetmesine imkan veren kayıtları ifade eder.
AFET EPİDEMİYOLOJİSİ
(Disaster epidemiology)
Afet nedeniyle meydana gelen ölümler, yaralanmalar, hastalıklar ,psikolojik sorunlar ve bunlara etki eden faktörlerin incelenmesidir. Afet bölgelerinde epidemiolojik çalışma ve araştırmalar halk sağlığı uzmanlarınca yapılır.
AFET GÖNÜLLÜSÜ
(Disaster volunteer)
Afet öncesi veya sonrasında, ihtiyaç duyulan alanda karşılık beklemeden kamu kurum ve kuruluşları, Kızılay veya başka bir insani yardım kuruluşu için hizmet vermek üzere önceden eğitilmiş bireylerdir.
AFET HABERLEŞMESİ
(Disaster Communication -Emergency communication)
Normal haberleşme imkânlarından ayrı olarak, afet sonrası acil durumlarda gerekli iletişimi sağlamak için önceden veya geçici olarak tesis edilen yollardan yapılan haberleşmeyi ifade eder.
AFET HEKİMLİĞİ
(Disaster medicine)
Afet yönetimindeki diğer disiplinlerle işbirliği halinde, afetlerin yol açtığı tüm sağlık problemlerine, tıp bilimlerinin birçok uzmanlık alanını bünyesinde barındırarak, hastane dışında da müdahale edebilen hekimliktir.
AFET İRTİBAT BÜROSU
(Disaster information office)
Afet sonrasında yürütülmekte olan çok disiplinli ve çok yönlü faaliyetlerin, işbirliği ve koordinasyon içersinde yürütülebilmesi için oluşturulan ilk başvuru birimini ifade eder.
AFET İSTATİSTİKLERİ
(Disaster statistics)
Afetlere yol açabilecek olaylarla, afetlerin neden olduğu fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel zarar ve kayıplara ait bilgilerin, sistematik ve sürekli olarak toplanarak işlenmesi sonucunda elde edilen sayısal verilerin tümü.
AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(General Directorate of Disaster Affairs)
7269 sayılı Afetler kanununun vermiş olduğu görevleri yürütmek, afetlerin önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla merkezi ve yerel düzede alınması gereken tedbirlerle, strateji, hedef ve politikaları belirlemek için Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlı olarak kurulmuş kamu kuruluşu.
AFET KANUNU
(Disaster Law)
Afetle ilgili olarak farklı düzeylerdeki politika ve stratejiler, kurumsal yapılanmalar, görev, yetki ve sorumluluklar, yapılması gereken çalışmalar, alınması gereken önlemler, işbirliği ve koordinasyon esasları, kaynaklar, yükümlülükler gibi konuları düzenleyen kanun.
AFET MEVZUATI
(Disaster regulations)
Afetlerin her yönü ile ilgili olarak yürürlüğe konulmuş ve uygulanmakta olan; kanun., kanun hükmünde kararname, bakanlar kurulu kararı, tüzük, yönetmelik, genelge gibi düzenleyici belgelerin tümüne verilen genel addır.
AFET MİSYONU
(Disaster mission)
Afet yönetim sistemi içersinde görev üstlenmiş resmi veya özel kurum ve kuruluşlarının varlık nedenidir. Kuruluşun ne yaptığını, ne için yaptığını, kimin için yaptığını, ifade eder ve kaynağını kuruluşun mevzuatından alır. Ülkenin afet misyonu; ”Sürdürülebilir,etkin ve dinamik zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme politika ve stratejileri uygulayarak, halkın can ve mal güvenliği ile milli servetleri afetlerin yıkıcı etkilerinden korumak ve toplumun baş edebilme kapasitesini geliştirmek” olarak ifade edilebilir.
AFET MÜDAHALE EKİBİ
(Disaster response team)
Afete müdahale ve acil yardım çalışmalarında görev almış veya alması planlanmış resmi veya özel tüm kurum ve kuruluşlara ait, özel eğitimli kişilerden oluşan gurupları ifade eder. Afet müdahale ekipleri arama-kurtarma, lojistik destek, psiko-sosyal destek, ilk yardım, eğitim, bilgilendirme ve bilinçlendirme gibi afet yönetiminin çeşitli alanlarda faaliyet gösterebilmektedir.
AFET POLİTİKALARI
(Disaster policies)
Ülkeyi yöneten siyasi iradenin, afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması konusundaki misyon ve vizyonunun ne olduğu, hangi önlemleri almak için nasıl bir yol izleneceğini, merkezi ve yerel düzeylerde nasıl örgütlenileceğini, önceliklerinin neler olduğunu ve hangi kaynakların kullanacağını gösteren ve ulusal nitelikteki planların temelini oluşturan önlemler bütününü ifade eder.
AFET RİSKİ
(Disaster risk)
Belirli bir tehlikenin, gelecekte belirli bir zaman süresi içerisinde meydana gelmesi halinde, insanlara, insan yerleşmelerine ve doğal çevreye, bunların zarar veya hasar görebilirlikleri ile orantılı olarak oluşturabileceği kayıpların olasılığını ifade eder. Riskten veya kayıp olasılığından bahsedebilmek için, belirli büyüklükteki tehlike veya olayın varlığı ve bundan etkilenebilecek değerlerin mevcudiyeti ile bu değerlerin tehlike veya olaydan etkilenme oranları veya zarar görebilirliklerinin tahmin edilebilmesi gerekmektedir. Afet kayıpları ifadesinden farklı olarak olay olmadan önce, yol açabileceği kayıp ve zararların tahminini ifade eder.
AFET RİSKİNİN BELİRLENMESİ
(Disaster risk assessment)
Afet riskinin matematiksel olarak ifade edilebilir biçimde hesaplanmasıdır. Tehlike, çarpı değerler yani etkilenebilecek unsurlar, çarpı zarar görebilirlik yani etkilenme oranı, eşittir risk Afet Riski ; (R=T*D*ZG) ifadesi ile formüle edilir. Afet riskinin belirlenebilmesi için öncelikle afete yol açabilecek tehlikelerin neler olduklarının; yerleri, büyüklükleri, oluş sıklıkları, tekrarlanma süreleri ve etkileyebilecekleri alanların belirlenmesi, bu tehlikeden etkilenebilecek, nüfus, yapı ve alt yapılar, ekonomik ve sosyal değerler, çevre v.b. gibi tüm değerlerin envanterlerinin çıkarılması gerekir. Tehlikenin gerçekleşmesi halinde ise, bu değerlerin uğrayabilecekleri fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel kayıpların tahmin edilmesi mümkün olur.
AFET SENARYOLARI
(Disaster scenarios)
Afet riskinin belirlenmesi çalışmaları sonucunda elde edilen ve farklı büyüklük ve konumlardaki tehlikelerin gerçekleşmesi halinde meydana gelebilecek tüm zarar ve kayıpları tahmin etmeye yarayan belgelere verilen addır. Senaryolarda olabildiğince gerçeğe yakın koşulların canlandırılması gerekir. Ancak afete müdahale planlarının yeterliliği için, bazen en olumsuz sonuçlar doğurabilecek senaryolar da tercih edilebilir. ‘İl-ilçe acil yardım ve kurtarma planı’ olarak bilinen” afet müdahale planları” ile” zarar azaltma planlarına” temel teşkil ederler.
AFET TEHLİKESİ
(Disaster hazard)
Can ve mal kayıpları ile fiziksel, sosyal, ekonomik, politik ve çevresel kayıp ve zararlara yol açma olasılığı olan doğal, teknolojik ve insan kökenli olayları ifade eder. Afet tehlikelerini kökenlerine göre; deprem, sel, kuraklık, heyelan, volkan patlaması gibi doğal; nükleer, kimyasal veya büyük taşımacılık kazaları gibi teknolojik, veya savaşlar,terör olayları, iç çatışmalar gibi insan kökenli tehlikeler olarak ayırmak mümkündür. Bununla beraber depremler, seller, volkan patlamaları, fırtına ve tayfunlar gibi ani gelişen tehlikeler, veya kuraklık, erozyon, küresel iklim değişiklikleri gibi yavaş gelişen tehlikeler olarak ta tasnif edilebilmektedir. Afet tehlikesi konuma bağlı olup içinde bulunulan yere, bölgeye veya ülkeye göre değişmektedir. Ayrıca tehlikenin, (örneğin depremler) büyüklüğü, oluş sıklığı, tekrarlanma süresi ve olası etkileri de konuma bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle afet tehlikesinin ülke, bölge, il veya yerleşme ölçeğinde belirlenmesi, önleme ve zarar azaltma çalışmalarının temelini oluşturur. Matematiksel olarak tehlike "belirli büyüklükteki bir olayın, belirli bir yörede ve belirli bir zaman aralığında olma olasılığı" olarak tanımlanmaktadır. Afet tehlikesini, büyüklüğü, oluş sıklığı, tekrarlanma süresi, etki alanı, belirli bir süre içersindeki olma olasılığı gibi ölçülebilir parametrelerle tanımlamak gerekir.
AFET TURİSTLERİ
(Disaster tourists)
Afet bölgesine yardım amacı dışında değişik amaçlarla yapılan ziyaretleri ifade eder. Görevliler dışında bölgeye hemen veya daha sonraki dönemde giden meraklı kişi ve gruplar bu kapsamdadır. Bu kişilerin ziyaret amaçları çok farklı olabilir.
AFET YÖNETİCİSİ
(Disaster manager )
Kurumların afetle ilgili çalışmalarında, özellikle zarar azaltma ve hazırlık konularında görev yapan idarecilerini ifade eder. İhtiyaç duyulduğunda Acil durum yöneticisi olarak da görev yapabilen kişilerdir. Etkin bir afet yöneticisinin iyi eğitilmiş, bilgili ve deneyimli olması gereklidir.
AFET YÖNETİMİ
(Disaster management)
Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afet sonucunu doğuran olaylara zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edilmesi ve afetten etkilenen topluluklar için daha güvenli ve gelişmiş yeni bir yaşam çevresi oluşturulabilmesi için, toplumca yapılması gereken top yekun bir mücadele sürecini ifade eder. Başka bir deyişle; afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla,afet öncesi, sırası ve sonrasında alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmaların planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve etkin olarak uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla, İmkan ve kaynaklarının belirlenen stratejik hedefler ve öncelikler doğrultusunda kullanılmasını gerektiren çok yönlü, çok disiplinli ve çok aktörlü bir yönetim süreci olarak ta tanımlanabilir. Bu süreç içerisinde, zarar azaltma, hazırlık, müdahale, iyileştirme ve yeniden inşa gibi ana aşamalara ayrılabilen faaliyetler süreklidir. Bir önceki aşamada yapılanların başarısı bir sonraki aşamada yapılacak faaliyetlerin başarısını etkiler. Bu süreç bir çember veya iç içe geçmiş halkalarla gösterilir, Afet yönetim döngüsü veya zinciri olarak adlandırılır. Bu nedenle ”Bütünleşik veya Entegre Afet Yönetimi” terimleri de kullanılmaktadır.
AFET YÖNETİMİ SÜRECİ
(Disaster management continuum)
Bakınız; Afet Döngüsü.
AFETE DUYARLI PLANLAMA
(Disaster sensitive planning)
Yerleşime açılması düşünülen veya yerleşik alanlardaki tüm afet tehlike ve risklerini dikkate alan, bu tehlike ve risklerin önlenmesi, dışlanması veya olası zararlarının azaltılması amacıyla hazırlanan, kısa, orta ve uzun vadeli hedef, politika, strateji ve faaliyetleri belirleyerek eylem planlarının temelini oluşturan planlama sürecidir. Her tür ve ölçekteki planlama çalışmaları afete duyarlı olarak hazırlanmalıdır.
AFETE HAZIRLIK
(Disaster preparedness)
Afetlere zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmek için afet öncesinde yapılması gereken planlama, eğitim, tatbikat, erken uyarı sistemlerinin kurulması, acil yardım malzeme stokları, halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gibi faaliyetlerin sürekli ve sürdürülebilir olarak yürütüldüğü süreci ifade eder .
AFETE MARUZ BÖLGE
(Disaster-prone area)
Mevzuatımızdaki tanımı; Yer sarsıntısı(deprem), yangın, su baskını(sel), yer kayması(heyelan), kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlere uğramış olduğu veya uğrayabileceği, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, (su baskınları için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü) teknik heyetleri tarafından tespit edilen ve afete maruz olduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan bölgedir. Bu bölgelerde yapılacak olan yapılarda uyulması gereken teknik şartlar, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanan yönetmeliklerle belirlenir. Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik, buna bir örnektir.
AFETE MÜDAHALE
(Disaster response, disaster intervention)
Afetin oluşundan hemen sonra başlayıp, afetin yol açtığı kayıp ve zararların büyüklüğüne bağlı olarak, 1-2 aylık süre içerisinde gerçekleştirilen tüm faaliyetlere verilen genel addır. Afet yönetimi döngüsündeki ilk aşamadır. Bu safhada yapılan faaliyetlerin ana hedefi; mümkün olan en kısa süre içersinde çok sayıda insanın hayatını kurtarmak, yaralıların tedavilerini sağlamak, açıkta kalanların barınma, beslenme, korunma, ısınma, haberleşme, ulaşım, tahliye, güvenlik, psikolojik ve sosyal destek, gibi hayati gereksinimlerini en kısa süre içersinde ve en uygun yöntemlerle karşılamaktır.
AFETE MÜDAHALE KAPASİTESİ
(Disaster response capacity)
Afete müdahalesi için, toplumda var olan imkan ve kaynakların tümünü ifade eder. Kişi, kurum ve kuruluşların zarar azaltma ve hazırlık evrelerindeki çalışmalarının etkinliğine bağlı olarak, afete zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmeleri ve acil yardım hizmetlerini yürütebilmeleri bu kapsamdadır.
AFETİN BÜYÜKLÜĞÜ
(Disaster magnitude)
Afetin yol açtığı can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, yapı ve altyapı hasarları gibi fiziksel hasarlarla ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıpların toplamını ifade etmektedir. Afetin büyüklüğünü, yol açtığı can kayıpları ve yaralanmaların çokluğu ile değerlendirmek eğilimi vardır. Ancak afetin büyüklüğü belirlenirken, depremin büyüklüğü veya şiddeti , rüzgar, fırtına veya tayfun gibi olayların saatteki hızları esas alınarak, geliştirilmiş ve uluslararası kabul görmüş şiddet cetvellerindeki değerler dikkate alınır. Afetin büyüklüğüne etki eden diğer faktörler; olayın yoğun yerleşme bölgelerine olan uzaklığı, fakirlik ve az gelişmişlik, eğitim eksikliği, bilgisizlik ve bilinçsizlik, nüfus artış hızı, denetimsiz ve kaçak şehirleşme, sanayileşme ve yapılaşma, ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış kullanımı, toplumun afet olaylarına karşı, önceden aldığı önleyici ve koruyucu önlemlerin ulaşabildiği düzeydir. Risk yönetimi ve zarar azaltma faaliyetlerinin ihmal edilmiş olması, afetin büyüklüğünü artırmaktadır.
AFETLERDE ANKET
(Disaster questionnaire, disaster survey)
Afet sonrasında sosyal, ekonomik ve psikolojik etkilerin araştırılması, afetzede eğilim ve isteklerinin belirlenmesi ya da afet öncesindeki eğitim çalışmalarında kullanılmak amacıyla yapılan bilgi toplama ve değerlendirme faaliyetidir. Anket ise, bireylerden ve guruplardan değerler, fikir, tutum, anlayış ve bilgi düzeyleriyle ilgili verileri belli kriterlere toplamak için uygulanan yöntem olarak tanımlanmaktadır.
AFETLERE DİRENÇLİ TOPLUM
(Disaster resilience community)
Afet sonrası yaşanan acil durum sürecinin ardından, toplumun olası yeni bir afete karşı daha dirençli kılınması amacıyla yapılan zarar azaltma, hazırlık ve iyileştirme faaliyetleri sonucunda ulaşılan yeterlilik düzeyini ifade eder. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması konusunda eğitimli ve bilinçli olduğu ve etkin önlemler alabildiği için, her tür ve büyüklükteki afetlerden olabildiğince az zarar gören ve hazırlıklı olduğu için de kısa süre içersinde ve dışarıdan büyük yardımlar almadan normal yaşam düzenine dönebilen toplulukları ifade eder.
AFETLERİN ETKİLERİ
(Disaster impacts)
Afetlerin insanlar, insan yerleşmeleri ve çevre üzerindeki doğrudan etkileri, yol açtıkları zarar ve kayıplar ile dolaylı ve ikincil etkiler dahil meydana gelen tüm değişikliklerin değerlendirilmesini ifade etmektedir. Doğrudan etkiler kapsamında; can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, yapı ve alt yapı hasarları,eşya ve stok kayıpları, tarım alanları ve tarım ürünleri kayıpları, kültür mirası ve müzelerdeki kayıplar, acil yardım ve kurtarma, iyileştirme ve yeniden inşa faaliyetlerinin tüm giderleri, v.b. gibi giderler yer alır. Dolaylı etkiler ise; üretim, turizm, ticaret ve hizmet sektörlerinin kısa veya uzun süreli devre dışı kalması nedeniyle uğranılan gelir kayıpları, eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji v.b. gibi sektörlerdeki hasarlar nedeniyle uğranılan hizmet kayıpları, üretim ve hizmet azalmasının yol açacağı fiyat artışları, kalkınma planlarındaki yatırımların askıya alınmasının doğuracağı alternatif maliyetler, işsizlik, göç, sakat ve kimsesiz kalanlarla, psikolojik travma yaşayanların yol açtığı sosyal maliyetler v.b. gibi olumsuzluklardır. İkincil etkiler olarak da; üretim ve hizmet kaybının yol açabileceği pazar kaybı, aşırı talebin neden olduğu karaborsacılık, sosyal dengelerin bozulmasının yol açabileceği asayişsizlik, hırsızlık, yağmacılık, tecavüz v.b. gibi olayların aşırı derecede artışı sayılabilir. Ekonomik kayıplar ise Gayri Safi Yutiçi Hasıla , tüketim, enflasyon, istihdam ve diğer makro ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler, kamu kaynaklarının yardım ve yeniden yapılanmaya aktarılmasından oluşmaktadır..
AFETZEDE PSİKOLOJİSİ
(Disaster psychology)
Afeti yaşamış, can ve mal kaybına uğramış olan bireylerin içersinde bulunduğu psiko-sosyal duygu düzeyini ifade eder. Bireylerin, normal yaşam düzenlerinin bozulması ile birlikte sinirlilik, kaygı, güvensizlik, v.b. gibi duyguları yoğun olarak yaşamaya başlamasını kapsamaktadır. Psikolojik ilk yardım ve psikolojik destek faaliyeti, afet sonrasında yapılması gereken sosyal çalışmalardandır.
AGREGA
(Aggregate)
Beton üretiminde kullanılacak kum, çakıl, kırma taş gibi malzemelerin hacimsel olarak uygun miktarlarda karışımı sonucunda elde edilen malzemedir. Beton içerisinde %65-70 gibi bir orana sahip olduğundan önemli bir yapı malzemesidir.
AĞIR HASAR
(Heavy damage)
Yığma yapıların duvarlarında 10mm’den daha geniş ve yaygın kesme çatlakları (çapraz çatlaklar), bina köşelerinde ayrılma, ezilme ve dökülmeler olması, binanın düşeyden ayrılması durumudur. Betonarme yapıların taşıyıcı sistemlerinde 2mm’den daha geniş ve yaygın kesme çatlakları, dış yüzeyde dökülmeler olması ve donatıların ortaya çıkması, kolon-kiriş birleşim yerlerinde ezilmeler, yer değiştirmeler, bazı kolan ve kirişlerde kısmi göçmeler meydana gelir. Bu tür hasar gören yapının kullanılmasına ve kısa süreli de olsa içerisine girilmesine izin verilmez. Halkın can ve mal güvenliğini sağlamak için, yerel yönetimlerce bu tip yapılar için ivedilikle hayati tehlike (maili inhidam) kararı alınıp yıkılması gerekir.
AHŞAP KARKAS
(Timber frame)
Taşıyıcı sistem elemanları, münferit betonarme veya taş yığma temeller, bunlar üzerine oturan ahşap dikme ve çaprazlar, ahşap bağ kirişleri ve ahşap çatı döşemelerinden oluşan bir yapı türüdür.
AHŞAP YAPI
(Wooden house)
Ahşap malzeme kullanılarak yapılmış yapıları ifade eder. Eski konaklar ve yalılar ile dağ evleri bu şekilde inşa edilmişlerdir.
AİLE AFET PLANI
(Family disaster plan)
Bir afet durumunda, aynı evde yaşayan bireylerin afetin olası olumsuz etkilerinden korunabilmek veya afeti en az zararla atlatabilmek için neleri, ne zaman yapacaklarını gösteren, aile bireylerince konuşularak hazırlanmış ve unutulmaması gereken bir davranış planıdır.
AKARSU ÖLÇÜM NOKTASI
(Stream gauge station)
Akarsuyun akışıyla ilgili parametreleri ölçen düzenek veya cihazların bulunduğu yeri ifade eder. Su seviyesi, hızı, debisi gibi parametreleri ölçerek otomatik olarak merkeze aktaran istasyonlar vardır.
AKTİF FAY
(Active fault)
Son on bin yıllık yakın geçmişte kırıldığı belirlenen fayları ifade eder. Üzerinde küçük depremler kaydedilen veya yıllık yer değiştirme hızı 1mm’den büyük ve gelecekte kırılarak depreme yol açma ihtimali bulunan faylar da aktif fay olarak değerlendirilmektedir
AKUT DÖNEM
(Acute phase)
Hastalıkların başlayıp kısa süre içerisinde hızla geliştiği evreyi ifade eder.
ALTIN SAATLER
(Golden hours)
Afet sonrası o bölgedeki insanların aranması ve kurtarılması ile yapılacak acil yardımlar için geçecek 72 saatlik kritik süreyi ifade eder. Sağlık konusundaki ilk yardım süresi bazı durumlarda çok daha az olmaktadır.
ALÜVYON
(Alluvium)
Kayaçların aşınması ve bozulması sonucunda oluşarak su, rüzgar gibi dış etmenlerle taşınıp çukurlarda veya düzlüklerde biriken kaya parçaları, çakıl, kum, kil, silt v.b. gibi birikinti katmanlarına verilen genel addır.
ALÜVYON KONİSİ
(Alluvium fan)
Dağ yamaçlarındaki kuru derelerdeki malzemenin, seller , yağmur ve rüzgar gibi etkilerle meyil aşağı hareket ederek yamaç eğimlerinin azaldığı yerlerde yelpaze şeklinde açılarak biriktiği bölgelere verilen addır. Alüvyon yelpazesi olarak da adlandırılır.
ANAKAYA
(Bed rock)
Nispeten daha sert ve yoğun kayalardan oluşan ve genellikle üzerinde yumuşak kayaçlar ve toprak örtüsü bulunan zemin katmanını ifade eder. Deprem yönetmeliğine göre S kayma dalgası hızının 700m/sn ’den büyük olarak ölçüldüğü sert zeminler ‘ana kaya’ olarak değerlendirilmektedir.
ANİ SEL
(Flash flood)
Yoğun yağışın başlamasını takip eden ilk 6 saatlik süre içerisinde hızla gelişen seldir. Kısa zamanda aşırı derecede yağan yağmur sonucunda nehir, dere ve kuru derelerdeki suların süratle yükselerek çevresindekileri yıkarak hasara uğratmasıdır.
ANTRAKS
(Anthrax)
Biyolojik silah olarak geliştirilmiş bir bakterinin oluşturduğu ölümcül enfeksiyonu ifade eder. Erken döneminde antibiyotikle tedavi edilebilir, aşıyla korunmak da mümkündür.
ARAMA ve KURTARMA
(Search and rescue)
Afet nedeniyle güç durumda kalmış insanların, özel olarak eğitilmiş ve donatılmış resmi veya özel ekipler tarafından aranması, bulunması, kurtarılması çalışmalarıdır. Aynı zamanda bu afetzedelere tıbbi ilk yardım yapılarak, en yakın sağlık merkezine nakledilmesi de bu kapsamdadır.
ARAZİ KULLANIM PLANLAMASI
(Land-use planning)
Yerleşmelerin genel arazi kullanım biçimleri, gelişme yön ve büyüklükleri, başlıca bölgeleme kararları, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunlukları ile yapılaşmanın genel özellikleri, ulaşım sistemi gibi konularda ilke ve kararları belirleyen planlama faaliyetini ifade eder. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılabilmesi için farklı tür ve ölçeklerde planlama kararları alınmadan önce, planlama yapılacak alanlardaki afet tehlikesi ve riskinin iyi bilinmesi ve arazi kullanım kararlarının, bu riskleri ortadan kaldıracak veya etkilerini azaltacak şekilde düzenlenmesi ana hedeftir.
ARITMA
(Purification, water treatment)
Atık su içerisinde kirliliğe neden olan yabancı maddelerin fiziksel, kimyasal, biyolojik gibi değişik metotlarla atık sudan ayrılması işlemidir.
ARITILMIŞ SU
(Purificated water, recycled water)
Bir arıtma tesisinde işlem gördükten sonra geri kazanılmış suyu ifade eder.
ARTÇI DEPREM
(Aftershock )
Büyük bir depremin ardından aynı bölgede meydana gelen daha küçük depremlere verilen genel addır. Önceleri yoğun olan artçı sarsıntıların sayısı zaman içerisinde gittikçe azalarak haftalar, aylar ve bazen yıllarca devam edebilir.
ASİSMİK
(Aseismic)
Deprem tehlikesi olmadığını belirten bir sözcüktür. Bir fay veya bölgede deprem meydana gelmediğini ve muhtemelen de olmayacağını ifade eder.
ASİT YAĞMURLARI
(Acid rains)
Kömür, benzin mazot gibi petrol ürünlerinin yanması sonucunda atmosfere yayılan, kükürt dioksit ve azot oksitlerin, atmosferdeki nem ile tepkimeye girerek meydana getirdiği zararlı yağmurlardır. Sülfürik ve nitrik asit gibi yakıcı asitler içeren bu yağmurlar bitkileri kurutarak ormanları yok ederek, toprağı ve suları kirletirler. İnsanlarda yoğun solunum hastalıklarına yol açtıkları için büyük bir risk oluşturmaktadır.
AŞIRI BUZLANMA
(Severe Icing)
Ulaşım, enerji ve iletişim hizmetlerinin durması yada aksamasına yol açacak derecelere varan buzlanma etkisini ifade eder.
ATIK
(Waste)
Herhangi bir endüstriyel veya yaşamsal faaliyet sonunda oluşan, depolanan veya çevreye bırakılan katı yada sıvı haldeki maddelere verilen genel addır.
ATIK SU
(Waste water)
Evsel ve endüstriyel kullanımlar sonucunda kirlenmiş olan, özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş bulunan sulardır.
ATMOSFER
(Atmosphere)
Yer yüzünü saran hava tabakasına verilen addır. Atmosfer yer yüzeyinden itibaren 560 km. yüksekliğe kadar çıkmaktadır. Ancak bunun ilk 10-12 km yüksekliğe kadar olan kısmı, hava olaylarının çoğunun meydana geldiği bölümdür. Atmosferi oluşturan Nitrojen ve Oksijen gibi başlıca yaşamsal gazların %75-80’i de bu ilk tabakada bulunur.
AZ HASAR
(Slight damage)
Afet nedeniyle yapılarda oluşan ince sıva çatlakları, sıva dökülmeleri, duvarlarda 1-4 mm genişliğe kadar, fakat yaygın olmayan, ince çatlaklar, bacalarda çatlama kırılma ve kısmi devrilmelerdir. Az hasarlı bir yapının yük taşıma özelliği çok az değişmiş veya hiç değişmemiştir. Bu yapı, olay devam etsin veya etmesin teknik olarak emniyetle kullanılabilir.
AZALIM İLİŞKİSİ
(Attenuation relationship)
Genel olarak kuvvetli yer hareketinin ivmesi, hızı veya şiddetini, depremin büyüklüğüne, uzaklığına ve geçtiği ortamın özelliklerine bağlı olarak değiştiğini gösteren matematiksel ilişkiye verilen ad. Yeterli sayıda kuvvetli yer hareketi kaydının mevcut olduğu durumlarda, yerel zemin yapısı, topografya, faylanmanın özellikleri gibi etkileri de dikkate alarak yeni azalım ilişkileri geliştirmek mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder