DATUM DÜZLEMİ
(Datum plane)
Jeodezide herhangi bir noktanın yatay ve düşey konumunu tanımlamak için başlangıç olarak alınan referans yüzeyine verilen addır. Koordinatlar için referans olarak alınan başlangıç yüzeyine yatay datum, yükseklikler için alınan başlangıç yüzeyine ise düşey datum denilmektedir.
DAVRANIŞ SPEKTRUMU
(Response spectrum)
Tek serbestlik dereceli ve belirli sönüme sahip bir yapının, depreme ait ivme-zaman dağılımına göre en büyük hareketini, sistemin hakim periyotlarının fonksiyonu olarak gösteren spektrumdur.
DENETÇİ MİMAR ve MÜHENDİS
(Supervising engineer or architect)
TMMOB’ye bağlı meslek odalarına üyeliği devam eden ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca kendilerine denetçi belgesi verilmiş bulunan Mimar ve Mühendislerin yetkilendirme unvanıdır.
DENİZ SEVİYESİ BASINCI
(Sea levelair pressure)
Deniz seviyesinde ölçülen atmosfer basıncını ifade eder. 15 derece sıcaklıkta deniz seviyesinde 760mm yükseklikteki cıva sütununun oluşturduğu basıncına eşittir. Atmosfer basıncı zaman ve yüksekliğe bağlı olarak değişir. Yükseklik artıkça atmosfer basıncı azalmaktadır.
DENİZ YÜKSELMESİ
(Sea level surge)
Deniz seviyesinin geçici veya sürekli olarak yükselmesi olayıdır. Ay’ın devirsel hareketleri, atmosfer basıncı değişimi ve şiddetli rüzgarlar gibi meteorolojik faktörler, büyük tektonik hareketler, küresel ısınma ve buzul erimeleri gibi nedenlerle olmaktadır. Geçen yüz yıllık sürede ortalama deniz seviyesinin 10-15 cm. yükseldiği hesaplanmaktadır.
DEPREM
(Earthquake)
Tektonik kuvvetlerin etkisiyle yer kabuğunun kırılması sonucunda ortaya çıkan enerjinin sismik dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü kuvvetle sarsması olayıdır. Deprem için kullanılan Yer Sarsıntısı, Zelzele, Hareket, Hareket-i Arz gibi farklı kelimeler de bulunmaktadır.
DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI
(Earthquake hazard zoning map)
Ülke genelinde deprem tehlikesini gösteren küçük ölçekli bir bölgeleme haritasıdır. Sismotektonik haritalar, deprem kaynak zonlarında meydana gelebilecek en büyük depremler, bunların neden olabileceği kuvvetli yer hareketi ivme değerleri ve azalım ilişkileri esas alınarak hazırlanırlar. Yapı tasarımındaki hesaplamalarda kullanılırlar.Halen yürürlükte olan deprem bölgeleri haritamız beş farklı tehlike bölgesini tanımlamaktadır. 1. derece deprem bölgelerinde bulunan bina türü yapılara, yapının zemin şartları ve önem derecesinden bağımsız olarak ağırlıklarının en az %40’ı kadar bir yanal kuvvetin etki edeceği kabul edilmektedir. Yerel ölçekteki sıvılaşma, farklı oturma, heyelan v.b. gibi tehlikeler ile yerel zemin koşulları ve topografyanın kuvvetli yer hareketi üzerindeki etkilerini içermezler.
DEPREM DALGALARI
(Seismic waves)
Bakınız; Sismik Dalgalar.
DEPREM FIRTINASI
(Earthquake swarm)
Sınırlı bir alan ve belli bir sürede çok sayıda deprem meydana gelmesini ifade eder. Büyüklükleri yani Magnitüd değerleri birbirine çok yakın olduğundan ana şok veya artçı olarak adlandırılmayan depremleri kapsar. Bunların Magnitüdü genellikle küçüktür ama o çevrede rahatsızlık uyandırır.
DEPREM HABERCİLERİ
(Earthquake precursors)
Deprem öncesinde, kaynak zonlarında ölçülen veya gözlenen arz manyetik ve elektrik alanlarındaki değişimler, yer kabuğundaki farklılaşmalar, yeraltı su seviyesindeki ve suların asal gaz yoğunlaşmasındaki, depremsellikteki değişimler gibi fiziksel parametrelere verilen genel addır. Deprem oluşumuyla ilişkileri, matematiksel temel dayanan bilimsel çalışmalara konu olmaktadır.
DEPREM KAYNAK ZONU
(Seismic source zone)
Değişik yön ve doğrultuda birden çok diri fay veya fay parçalarından oluşan ve her noktasında hasar yapacak bir deprem meydana getirme olasılığının eşit olduğu kabul edilerek sınırlandırılmış bölgelerin her birine verilen addır.
DEPREM KUŞAĞI
(Seismic belt, earthquake belt )
Tektonik plaka sınırlarında oluşan ve bu sınırlar boyunca büyük depremlerin meydana geldiği küresel ölçekteki zonlara verilen genel addır. Ülkemizin de içinde bulunduğu Alp-Himalaya deprem kuşağı Akdeniz’den başlayıp Hindistan’a kadar uzanmaktadır.
DEPREM MÜHENDİSLİĞİ
(Earthquake engineering)
Deprem riskinin belirlenmesi ve depreme dayanıklı yapı yapılmasını amaçlayan çok disiplinli mühendislik dalıdır.
DEPREM MÜZESİ
(Earthquake museum)
Yıkıcı deprem afeti geçirmiş bir yerleşim biriminde, yaşananlardan çıkarılması gereken dersleri ve bunların unutulmamasını sağlamak amacıyla, hasarlı yapı, çeşitli eşyalar ve afete ait resimlerin muhafaza edilerek sergilendiği alan ve mekanlara verilen genel addır.
DEPREM TEHLİKESİ
(Earthquake hazard)
Bakınız; Afet Tehlikesi.
DEPREM YÖNETMELİĞİ
(Earthquake resistant design code,)
Türkiye Deprem Bölgeleri haritasıyla belirlenmiş tehlike bölgelerde yapılacak bina türü yapıların, depreme dayanıklı olarak inşa edilebilmesi için gereken hesap esasları ile yapım kurallarını, binaların önem derecesi ve yerel zemin koşullarını da dikkate alarak belirleyen bir yönetmeliktir. Mevzuatımızda ‘Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik’ olarak yer alır. Deprem Yönetmeliği, 1940 yılından bu yan teknolojik gelişmeler ve güvenlik yaklaşımlarına bağlı olarak sekiz kez değiştirilmiştir. Yönetmeliğin son hali ise, 6 Mart 2007 tarih ve 26454 sayılı resmi gazete yayınlanmıştır.
DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ
(Earthquake magnitude)
Depremin ortaya çıkardığı toplam enerjiyi karakterize eden, aletsel ölçüm ve hesaplama sonucunda bulunan değerdir. İlk olarak 1936 yılında ‘Richter‘ tarafından tanımlandığı için bu adla anılır. Farklı sismik dalga verilerini ve belirli kriterleri kullanarak çeşitli deprem Magnitüdü hesaplama yöntem ve formülleri geliştirilmiştir. Md, Ms, Ml, Mb, Mw şeklindeki kısaltmalarla ifade edilirler.
DEPREMİN DEVAM SÜRESİ
(Earthquake duration)
Yapılar üzerinde hasara yol açan kuvvetli yer hareketin devam ettiği süre. Kuvvetli yer hareketini kaydeden İvme kayıtçıları yani ‘Accelerometer’ cihazları kullanılarak elde edilir. Depremin devam süresi, (M>7.0) olan depremler için genellikle 30- 40 saniye civarındadır.
DEPREMİN MEKANİZMASI
( Earthquake source mechanism)
Bakınız; Odak Mekanizması.
DEPREM ŞİDDETİ
(Seismic intensity)
Depremlerin insanlar, çevre, yapılar ve doğa üzerinde meydana getirdiği etkiler, hasarlar veya değişimlerin gözleme dayalı derecelendirilmesidir. Depremin şiddeti tek bir yapı veya yapı gurubu üzerindeki etkiyi değil, bir yerleşmedeki farklı yapı türlerinde meydan gelen toplam hasarları göstermektedir. Uzun süreli gözlemler sonucunda hazırlanmış ve uluslararası alanda kabul görmüş şiddet cetvelleri bulunmaktadır. Deprem şiddetini 12 derece üzerinden tanımlayan ve ülkemizde de kullanılan bu cetveller arasında Medvedev-Sponheur-Karnik (MSK), Değiştirilmiş Mercalli (MM) ve Avrupa Makrosismik şiddet cetveli ( EMS) sayılabilir.
DEPREMLERİN ÖNCEDEN BİLİNMESİ
(Earthquake prediction)
Gelecekte olabilecek bir depremin yeri, zamanı ve büyüklüğünü,bilimsel olarak kabul gören yöntem ve modeller kullanarak, yüksek bir doğrulukla belirlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu konuda dünyada ve ülkemizde sistematik ve bilimsel çalışmalar devam etmektedir. Henüz depremlerin yeri, zamanı ve büyüklüğünü yüksek doğrulukta belirleyebilen bilimsel geçerliğe sahip bir yöntem ortaya konamamıştır.
DEPREMSELLİK
(Seismicity)
Depremlerin zaman ve mekân içerisindeki miktarına verilen genel addır.
DERNEK
(Association, society)
Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere en az 7 gerçek veya tüzel kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak hayata geçirmek üzere oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kuruluşlara verilen genel addır.
DETERMİNİSTİK
(Deterministic)
Tahmini veya olasılığa dayalı olmayan, belirsizlik içermeyen bir matematik ifade kullanılarak kesin sonuca ulaşan hesaplama yöntemine verilen addır.
DIŞ MERKEZ
(Epicenter)
Deprem odak noktasının yeryüzü üzerindeki iz düşümüne verilen addır. Genel olarak depremin en çok hasar yaptığı bölge içerisinde veya hemen yakınındadır.
DİLATASYON
(Dilatation)
Deprem, genleşme, farklı oturma gibi hareketlerin yapılardaki etkisini karşılayabilmek için yapıdaki farklı bloklar arasında bırakılan boşluğa verilen addır.
DİNAMİK ANALİZ
(Dynamic analysis)
Zaman alanında genliği ve frekansı değişen etkiler altında yapıların 3 boyutlu dinamik davranışlarının belirlenmesi sürecidir.
DOĞAL AFET
(Natural disaster)
Deprem, sel, heyelan, çığ, kuraklık, fırtına, dolu, hortum v.b. gibi oluşumu engellenemeyen jeolojik, meteorolojik ve hidrolojik kökenli doğal olayların sonuçlarına verilen genel addır.
DOĞAL AFET SİGORTALARI
(Natural disaster insurance)
Doğal afetler nedeniyle yapı ve alt yapılarda, sınai, ticaret ve tarım ürünlerinde meydana gelen hasar, zarar ve kayıpları maliklerine karşı teminat altına alan, ve zararları tazmin eden sigorta sistemleridir. Türkiye’de yalnızca belediye hudutları ve mücavir alan sınırları içerisindeki konut türü yapılar deprem hasarlarına karşı zorunlu olarak Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından sigorta edilmektedir. Ayrıca yasaya göre doğal afetlere karşı Tarım Sigortaları sistemi de uygulanmaya başlanmıştır. Tarım sigortaları kapsamında bitkisel ürün, kümes hayvanları, sera ürünleri, büyük ve küçükbaş hayvanlar için de sigortalama yapılmaktadır.
DOĞAL AFET SİGORTALARI KURUMU
(Turkish Catastrophe InsuranceAuthority)
Zorunlu deprem sigortası teminatı sunmak amacıyla 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş olan, kar amacı gütmeyen bir kamu kurumudur. Yedi kişilik bir yönetim kurulu dışında herhangi bir teşkilatı yoktur, faaliyetlerini dışarıdan hizmet satın almak yoluyla diğer sigorta şirketleri üzerinden yürütmektedir. Kısaca ‘DASK’ olarak adlandırılmaktadır.
DOĞAL DENGE
(Natural balance)
İnsan faaliyetleri sonucunda zamanla veya çok süratle bozulabilen ve genel yaşamı çok olumsuz biçimde etkileyecek sonuçların ortaya çıktığı canlı ve cansız varlıklardan oluşan yaşam çevresinde mevcut doğal uyuma verilen genel addır.
DOĞAL KAYNAKLAR
(Natural resources)
Hava , su , toprak ve doğada var olan tüm cansız varlıklara verilen genel addır
DOLGU ZEMİN
(Filled ground)
Üzerinde yapı veya tesis inşa etmek amacıyla deniz ve göl kıyıları ile diğer gerek duyulan yerlerin kaya, taş ve toprak gibi malzeme ile doldurularak elde edilen zeminleri ifade eder. Alüvyon tabakasına sahip yerlerde doğal dolgu zeminlerdir. Bu tür zeminlerde sıvılaşma , yanal yayılma , farklı oturma gibi riskler çok yüksektir.
DOLU FIRTINASI
(Hailstorm)
Çapları 5 ila 50 mm. bazı durumlarda çok daha büyük küresel veya düzensiz buz parçacıklarının şiddetli rüzgarla birlikte yağışını ifade eder.
DON DUMANI
(Frost smoke)
Aşırı soğuk havalarda atmosfer içersindeki su buharının yoğunlaşarak duman gibi görünmesi halini ifade eder.
DON HATTI
(Permafrost depth)
Toprağın belli bir derinliğe kadar donmuş halde bulunduğu bölgeleri sınırlayan hatta verilen addır.
DON ISIRMASI
(Frostbite)
Burun, kulak, parmaklar gibi uzuvların yüzeyinde aşırı soğuk nedeniyle oluşan yaralara verilen addır.
DONATI
(Reinforcement)
Betonun çekme dayanımını arttırmak için içerisine yerleştirilen çubuk halindeki inşaat demirlerine verilen addır. Çelik çubuklara, teçhizat da denilir.
DONMA NOKTASI
(Frost point)
Sıvı haldeki bir maddenin katı hale geçebilmesi için gereken sıcaklık değerini ifade eder. Donma Derecesi olarak da kullanılır.
DUMAN DETEKTÖRÜ
(Smoke detector)
Ortamdaki duman yoğunluğundaki yükselmeyi algılayan ve yangın tehlikesi olduğunu sesli uyarı olarak duyurabilen cihazdır. Kapalı mekanlar için yangın tehlikesine karşı en etkili ve en ucuz araçtır. Duman detektörleri dumanı algılayan bir sensör ile insanları uyaracak şiddette ses çıkaran elektronik zil olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır.
DURABİLİTE
(Durability)
Betonun kullanım ömrü boyunca fiziksel ve kimyasal etkilere karşı direncidir. Buna dayanıklılık da denilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder