SAĞANAK
(Shower)
Aniden başlayan ve genellikle kısa süre devam eden, şiddetli yağmurlara verilen addır. Yağış miktarı ve süresine bağlı olarak Ani Selleri oluşturabilir.
SAĞLIK TEKNİSYENİ
(Medical technician, paramedic)
Acil sağlık hizmetleri konusunda kısa süreli eğitim görmüş, acil tıbbi yardım yapabilen ve meslek yüksek okulu mezunu Bakanlık veya özel sağlık kuruluşu personeline verilen unvandır.
SAĞLIKLI ÇEVRE
(Healthy environment)
Hava, su, çevre ve gürültü kirliği olmayan, doğası ve doğal kaynakları iyi korunmuş bölgeye verilen genel addır.
SAKINIM PLANI
(Contingency plan)
Bakınız; Zarar Azaltma Planı.
SALGIN
(Epidemic)
Bir bölge veya yerleşmede her zaman görülen enfeksiyon hastalıklarının sayıca anormal miktarda artmasını ifade eden tıbbi terimdir. Afetlerde, yetersiz hijyen koşulları, gıdaların hazırlanma ve saklanma koşulları ile kişisel temizlikteki eksiklikler nedeniyle, deri ve bağırsak hastalıkları başta olmak üzere ortaya çıkan hastalık türlerini kapsamaktadır.
SARİN GAZI
(Sarin gas)
Sinir gazları sınıfından, renksiz, kokusuz aşırı toksin nitelikli gaza verilen addır. Solunma süresine bağlı olarak spazm, felç, baygınlık ve ölüme neden olabilen Kimyasal kökenli kitle imha silahıdır.
SAVUNMASIZLIK
(State of being unprotected)
Bakınız; Zarar Görebilirlik.
SEDDE
(Levee)
Sellerden veya gelgit hareketlerinden korunmak için, deniz veya nehir kıyılarında yapılan beton veya toprak duvarlar ile kum torbası bariyerleri gibi koruyucu yapılara verilen genel addır.
SEDDE TAHKİMİ
(Levee fortification)
Eskimiş, kısmen tahrip olmuş ve koruma fonksiyonu azalmış seddelerin onarılması ve güçlü hale getirilmesi faaliyetidir.
SEL
(Flood)
Suların bulunduğu yerde yükselerek veya başka bir yerden gelerek, genellikle kuru olan yüzeyleri kapsaması olayına verilen genel addır. Normalde kuru olan yerlerin yağışlara bağlı olarak yükselen yüzey suları, gel-git olayları veya nehir yükselmesi nedeniyle geçici bir süre sular altında kalmasıdır. Oluşum hızlarına göre yavaş gelişen, hızlı gelişen ve ani seller olarak sınıflandırmak mümkündür. Genellikle bir hafta veya daha uzun bir süre içerisinde gelişen sellere, yavaş sel, bir-iki gün içerisinde oluşan sellere hızlı sel, saatlik süre içerisinde oluşan sellere ani sel denir.
SEL KONTROLÜ
(Flood control)
Selleri önlemek amacıyla su kaynaklarının barajlar, göletler, bentler, mahmuzlar ve seddeler gibi mühendislik yapıları kurularak kontrol edilmesi sürecini ifade eder.
SENARYO DEPREM
(Scenario earthquake)
Bakınız ; Afet Senaryoları.
SERA ETKİSİ
(Greenhouse effect)
Atmosferde bulunan sera gazlarının neden olduğu ısınma sonucunda meydana gelen ve küresel iklim değişimine sebep olan etkiyi ifade eder.
SERA GAZLARI
(Greenhouse gases)
Atmosferdeki su buharı, karbon dioksit, metan, ozon, kloroflorokarbon ve hidrokloroflorokarbon gibi gazlara verilen genel addır. Bunların çoğalması, kızılötesi radyasyonu emerek ve tekrar atmosfere yayarak küresel ısınmaya ile küresel iklim değişimine neden olmaktadır.
SEYÇ
(Seiche)
Göller veya kapalı körfezlerde deprem, gelgit veya yerel atmosferik değişiklikler nedeniyle, su yüzeyinde meydana gelen dalgacıklara verilen İsviçre kökenli addır.
SIĞINAK
(Shelter)
İnsanların bombalama, nükleer, biyolojik ve kimyasal tehditler ile fırtına, tayfun, hortum gibi bazı afetlerden münferit veya topluca korunmaları için yapılmış güvenli yerlere verilen genel addır.
SIVILAŞMA
(Liquefaction)
Suyla doygun kumlu ve siltli zeminlerin,depremler nedeniyle oluşan kuvvetli yer hareketi etkisiyle taşıma gücünü kaybederek sıvı gibi davranması olayını ifade eder. Sıvılaşmış bölgelerdeki yapılar zemin içerisine gömülmekte, yan yatmakta veya devrilmektedir.Taşıyıcı sistem ve üst yapı hasar görmese dahi genelde bu yapılar kullanılmaz hale gelir.
SİBER TEHLİKE
(Cyber threat)
Bilgisayar ağlarını kullanan erişim ve iletişim sistemlerinin, kötü amaçlı kişilerin (“hacker”) sanal ortamdaki saldırısı nedeniyle çökmesi veya devre dışı kalmasına sebep olacak tehdidi ifade eder.
SİGORTA
(Insurance)
Bireylerin, işyerleri ve diğer kurum ve kuruluşların, belli bir para (prim) ödenmesi karşılığında, belirli koşullarda belirli nedenlere bağlı kayıplarını tazmin edilmesi sistemine verilen genel addır..
SİGORTA POLİÇESİ
(Insurance policy)
Sigorta şartlarını ve süresini belirleyen yazılı sigorta sözleşmesine verilen addır.
SİKLON
(Cyclone)
Düşük basınç alanlarında oluşan ve kuzey yarım kürede saat ibresinin tersi yönünde, güney yarım kürede ise saat ibresi yönünde kendi etrafında büyük bir hızla dönen güçlü hava akımlarına verilen genel addır.
SİS
(Fog)
Çok küçük su damlacıklarının, Meteorolojik koşullara bağlı olarak havada asılı kalması halidir. Su damlacıklarının yoğunluğu bulut yoğunluğundan daha fazla olduğu için çöktüğü bölgelerde görüş alanını sınırlar veya sıfıra düşürerek hayatı etkiler.
SİSMİK BOŞLUK
(Seismic gap)
Bir fay zonu üzerinde daha önce deprem oluşturmuş ancak uzun süredir hareketsiz duran kısmına verilen addır. Uzun süreli hareketsizlikler ileride büyük bir deprem olacağı ihtimalini arttırır.
SİSMİK DALGALAR
(Seismic waves)
Bir deprem veya patlama sonucunda meydana gelen enerjinin yerkabuğu içerisinde farklı nitelik ve hızlarda yayılması ifade eder. Çok yüksek hıza sahip bulunan cisim dalgaları P ve S dalgaları olarak adlandırılır. Sığı derinlikte oluşan ve daha düşük hıza sahip dalgalara ise Yüzey dalgaları denilir. Yapılarda meydana gelen hasarlar ve yıkılmalara genellikle S dalgaları ile Yüzey dalgaları neden olmaktadır.
SİSMİK İSTASYON
(Seismic station)
İçerisinde sismik enerjiyi algılayıp kaydedecek sismograf türü cihazlar ve bu verileri bir merkeze gönderecek olan iletişim imkanlarına ünitesine sahip özel olarak inşa edilmiş küçük kulübedir.
SİSMİK İZOLASYON
(Seismic isolation)
Yapıların temellerine konularak depremlerin neden olduğu kuvvetli yer hareketlerinin yapılar üzerine getirdiği ek yüklerin etkilerini azaltan veya sınırlayan teknik donanıma verilen genel addır.
SİSMİSİTE
(Seismicity)
Bakınız; Depremsellik.
SİSMOGRAF
Seismograph
Bakınız; Sismometre.
SİSMOGRAM
(Seismogram)
Deprem yer hareketinin üzerine çizildiği özel kağıtlara verilen addır.
SİSMOLOJİ
(Seismology)
Depremlerin oluş nedenleri, deprem dalgalarının yer küre içerisinde nasıl yayıldıkları, zayıf ve kuvvetli yer hareketinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi teknikleri, deprem tehlikesinin belirlenmesi ve zararlarının azaltılması konuları ile uğraşan jeofizik biliminin bir alt dalı veya uzmanlık alanıdır. Deprem bilimi olarak da ifade edilmektedir.
SİSMOMETRE
(Seismograph)
Doğal ve suni titreşimler ile depremleri, özel kağıtlar üzerine veya sayısal ortamda kaydeden cihazlara verilen genel addır. Deprem Kayıtçısı veya Sismograf olarak da ifade edilmektedir.
SİSMOTEKTONİK
(Seismotectonic)
Tektoniğin depremsellikle birlikte yorumlandığı ve depremin gelişim sürecini inceleyen özel uzmanlık alanıdır. Fayların aktif olup olmadığı, çok eski ve güncel deprem oluşumlarının faylarla ilişkisi bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılmaktadır.
SİT ALANI
(Historic site)
Doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik özelliklerinden dolayı koruma statüsü verilerek, gelecek kuşaklara taşınmak istenen alanları ifade eder. Ülkemizde toplam olarak 6 800 kadar Sit alanı bulunmaktadır. Üç dereceye ayrılan kentsel sit alanlarında yapılabilecek tamir ve inşa faaliyeti kısıtlama ve özel kurallara tabidir.
SİVİL ASKER İŞBİRLİĞİ
(Civil Military cooperation)
Doğal, teknolojik ve insan kökenli afetler ile olağanüstü hal ve kriz durumunda, devlet kurumlarının ortak çalışmalarını ve koordinasyonu amaçlayan girişimi ifade eder. Bu işbirliğini geliştirmek için Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği periyodik olarak afet ve kriz durumu tatbikatları düzenlemektedir.
SİVİL SAVUNMA
(Civil defense)
Mevzuatımızda; “Düşman saldırılarına, doğal afetlere ve büyük yangınlara karşı halkın can ve mal kaybının en aza indirilmesi, hayati öneme haiz her türlü resmi ve özel tesis ve kuruluşların korunması ve faaliyetlerinin sürdürülmesi için acil tamir ve ıslahı, savunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami suretle desteklenmesi, cephe gerisi maneviyatının muhafazası maksadıyla alınacak her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetlerin planlanması ve icra edilmesi” olarak tanımlanmıştır.
SİVİL SAVUNMA BİRLİKLERİ
( Sivil defence batolions, SAR units)
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü bünyesinde,her tür afete müdahale konusunda eğitimli ve tam donanımlı birliklerdir.
SİVİL TOPLUM
(Civil community)
Merkezi ve yerel idarelerin hiyerarşi ve kontrol mekanizmalarının dışında yer alarak, bağımsız yurttaşların inisiyatifiyle sosyal faaliyette bulunan topluluğu ifade eder.
SİVİL TOPLUM KURULUŞU
(Non governmental organization)
Sivil toplumun oluşturduğu kurum ve kuruluşlardır. Siyasi partiler, vakıflar, dernekler, meslek odaları, sanayi ve ticaret odaları, sendikalar, spor kulüpleri, platform ve yurttaş girişimleri v.b. gibi kuruluşları kapsar. En belirgin özellikleri olarak; hükümetler, merkezi ve yerel yönetimlerden bağımsız olmaları, gönüllülük prensibi içerisinde kamu yararını gözeterek çalışmaları, maddi çıkar beklememeleri ve kar amacı gütmemeleri, merkezi ve yerel yönetimlerle vatandaşlar arasında köprü görevi görmeleri, yalnız kendi ilgi alanları ile değil tüm toplumu ilgilendiren sorun ve konularla ilgili olarak ta faaliyet göstermeleri sayılabilir.
SİYAH BUZ
(Black ice)
Yol yüzeyinde çok ince bir tabaka halindeki buzlanmaya verilen addır. Şeffaf olduğu için asfalt renginden ayırt edilemediğinden sürücüler için büyük tehlike oluşturur.
SOBA ZEHİRLENMESİ
(Stove smoke poisoning)
Kuvvetli Lodos rüzgarlarının etkin olduğu günlerde soba bacalarından geriye tepen karbon monoksit gazının neden olduğu zehirlenme ve ölüm olaylarıdır. Evlerdeki kombi, şofben gibi cihazlardan kaynaklanan Karbon monoksit zehirlenmeleri de meydana gelmektedir. Bu tür olaylar, Baca Gazı zehirlenmesi olarak da ifade edilir.
SOSYAL HASSASİYET
(Social sensitivity)
Bakınız; Sosyal Zarar Görebilirlik.
SOSYAL VE KÜLTÜREL ALTYAPILAR
(Social and cultural infrastructures)
Güvenli, sağlıklı ve düzenli bir yaşam çevresi oluşturmak amacıyla yapılan eğitim, sağlık, spor, dini ve idari yapılar ile parklar, dinlenme alanları, çocuk bahçeleri, fuar, piknik alanları, botanik ve hayvanat bahçeleri, yeşil alanlar gibi mahallere verilen genel addır.
SOSYAL ZARAR GÖREBİLİRLİK
(Social vulnerability)
Bir kişi veya gurubun afetlerin olumsuz etkilerine karşı koyabilme ve baş edebilme yeteneği olarak ifade edilir. Sosyal hassasiyet, Kırılganlık ve Savunmasızlık olarak da kullanılmaktadır. Sosyal zarar görebilirliğin ölçülebilmesi ve sayısallaştırılması çok zor olduğundan; yüksek düzeyde, orta düzeyde, düşük düzeyde gibi sayısal olmayan tanımlar yapılabilir.
SÖMEL
(Footing)
Üst yapıdan gelen yükleri zemine emniyetle aktarmak için, zemin kat kolonlarının üzerine oturduğu, kolon ayakları veya pabuçlarına verilen addır.
SPEKTRAL İVME
(Spectral acceleration)
Deprem yönetmeliğinde, % 5 sönüm için hesaplanan elastik tasarım ivme spektrumunun yerçekimi ivmesi değerine bölünmesiyle elde edilen değer olarak tanımlanmaktadır.
STANDART OPERASYON PROSEDÜRÜ
(Standard operation procedure)
Acil durumlarda olayın yeri ve niteliğine göre nasıl harekete geçileceğinin, hangi zamanlama ve sırayla nelerin yapılacağının önceden planlanmış halini ifade eder. Olaya neden olan tehdidin türüne göre, farklı müdahale işlemlerini dikkate alan alternatifli planlama yapılması bu kapsamdadır.
STOKASTİK
(Stochastic)
Olasılığa dayalı olan, tahmini ve belirsizlik içeren matematiksel hesaplama yöntemine verilen addır.
STRATEJİ
(Strategy)
Önceden belirlenmiş politika çerçevesinde kalarak hedef, amaç ve öncelikler doğrultusunda, elde mevcut tüm imkan ve kaynakları zamanında, hızlı ve etkili kullanabilmeyi amaçlayan temel yaklaşımı ifade eder.
STRATEJİK PLAN
(Strategic plan)
Mevzuatımızda; "Kurum ve kuruluşların orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, hedeflerine ulaşabilmek için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımını içeren plan" olarak tanımlamaktadır.
STRATEJİK PLANLAMA
(Strategic planning)
Kuruluşların mevcut durum, misyon ve temel ilkelerinden hareketle, geleceğe yönelik bir vizyon oluşturmalarını, bu vizyona uygun amaç ve hedefler belirlemelerini ve ölçülebilir göstergeler geliştirerek faaliyetlerini izleme ve değerlendirmelerine olanak sağlayan, katılımcı ve esnek bir planlama sürecidir.
SU BASKINI
(Water flood)
Bakınız; Sel.
SULAK ALAN
(Wetland)
Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, durgun veya akıntılı, tatlı veya tuzlu olan, ekolojik açıdan sulak alan kabul edilen yerlere verilen genel addır. Kapsamında; denizlerin gelgit hareketinin çekilme döneminde 6 metre derinliği aşmayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı özelliğini taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık, turbalıklar ile bunların kıyı kenar çizgisinden kara tarafına doğru alanlar da bulunmaktadır.
SÜNEKLİK
(Ductility)
Yapıların deprem gibi dış kuvvetlerin etkisi atında, taşıma kapasitesinde bir azalma olmadan, yapabilecekleri ötelenme ve şekil değiştirme yeteneğine verilen addır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
(Sustainable development)
Gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme imkanlarını ortadan kaldırmadan, bu günkü kuşakların ihtiyaçlarını karşılayarak kalkınabilmesi yaklaşımını ifade eder. Bugünkü ve gelecek kuşakların, güvenli ve sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan, ekonomik, sosyal ve çevresel hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişme sürecidir. Sosyo-kültürel ilerleme, politik istikrar ve kararlılık ile ekonomik gelişme ve ekosistemin korunması gibi afet riskini azaltıcı konuları esas alan, yaşam kalitesini arttıran bir ilerleme sürecidir.
SÜREÇ
(Process)
Girdileri, onlara yeni bir değer katarak çıktılar ve sonuçlara dönüştüren faaliyetler dizisini ifade eder.
SÜRVEYAN
(Surveying technician)
Şantiyelerde mühendis ve mimarların direktifleri doğrultusunda yapılan işlerin fen adamlarına verilen genel addır. İnşaat işlerinin fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olarak yapılmasından sorumlu olan ve aldıkları eğitime göre teknik öğretmen, yüksek tekniker, tekniker, teknisyen gibi ünvanlara sahip kimseler bu kapsamdadır.
SÜRVEYANS
(Surveying)
Verilerin sistematik olarak toplanması, işlenmesi ve elde edilen sonuçlara göre harekete geçecek kişilere ve ihtiyacı olanlara bu değerlendirmelerin hızla geri bildirimini sağlaması sürecini ifade eder.
SWOT ANALİZİ
(SWOT analysis)
Afetlerle mücadelede güçlü ve zayıf yönler ile karşılaşılan tehditler ve fırsatları birlikte ele alıp değerlendirme metoduna verilen addır. Bu metot, bir kişi veya kuruluşun güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat (potansiyel avantajları) ve tehditleri (potansiyel güçlüklerinin) birlikte ele alınıp analiz etmesi için de kullanılmaktadır. Daha çok ticari işletmelerin verimlerinin artırılmasında uygulanan yaklaşımdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder