KABUL EDİLEBİLİR RİSK
(Acceptable risk)
İnsanların veya toplumun, mevcut sosyal, ekonomik, politik, kültürel ve teknik koşullar dikkate alındığında, katlanabileceği kayıpların derecesini ifade eder. Mühendislikte ise, yapıların belirli büyüklükteki tehlikeler karşısında beklenen ve kabul edilen davranışları olarak tanımlanır. Riski tam olarak yok etmek oldukça güçtür. Deprem yönetmeliğinde, bina türü yapılar için kabul edilen risk düzeyi; hafif şiddetindeki depremlerde binaların yapısal ve yapısal olmayan elemanlarının hiç hasar görmemesi, orta şiddetteki depremlerde bu elemanlarda oluşabilecek hasarın onarılabilecek düzeyde kalması, şiddetli depremlerde ise, can güvenliğinin sağlanması amacıyla kalıcı yapısal hasar oluşumunun sınırlandırılması şeklinde belirlemektedir.
KADASTRO
(Cadastre)
Arazi ve arsa gibi taşınmaz malların konumlarını, sınırlarını, alanlarını ölçümlerle belirleyip bir plan üzerinde gösterme işlemini ifade eder.
KADASTRO PARSELİ
(Cadastral parcel)
Kadastro çalışması yapılan yerlerdeki, kadastro adaları içinde bulunan mülkiyeti tescilli parsellere verilen addır.
KAGİR YAPI
(Masonry building)
Taşıyıcı duvarları taş, tuğla ve beton briket gibi malzemelerle yapılmış yapı türü. Bu tür yapılardan döşemeleri ahşap olanlar yarım kagir, betonarme olanlar ise yığma kagir yapı denilmektedir. Bazen “Kargir” şeklinde de söylenmektedir.
KALICI KONUTLAR
(Permanent housing)
Afet nedeniyle konutları yıkılan veya ağır hasar gören afetzedelerden hak sahibi olanlar için devlet veya özel kuruluşlar tarafından yaptırılan daimi iskan konutlarıdır.
KANALET
(Irrigation channely)
Su, kanalizasyon veya sulama kanallarındaki suyu bir yerden başka bir yere açıktan taşımak amacıyla beton elemanlarla yapılan arklara verilen addır.
KANDİLLİ RASATHANESİ
(Kandilli Observatory and Earthquake Research Instıtute)
Ülkemiz ve yakın çevresindeki depremlere ait parametreleri, ülke çapında sismik istasyonları ile tespit edip İnternet’te açıklayan ve diğer bilimsel araştırmaları yürüten kuruluştur. Rasathane olarak 1868’de kuruldu, şimdi bulunduğu yere 1911’de taşındı, Boğaziçi Üniversitesine 1982’de bağlandıktan sonra ‘Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’ adını aldı. Merkezin jeodezi, jeofizik, astronomi, meteoroloji gibi başka bölümleri de bulunmakta ve master ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
KAPALI HAVZA
(Closed basin)
Sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya gölle dökülüp kalan akarsu havzalarıdır. Genellikle kurak iklim gölgelerinde görülür. Van Gölü, Tuz Gölü, Burdur Gölü kapalı havza örnekleri arasında sayılabilir.
KAPASİTE
(Capacity)
Afet yönetiminde, bireylerin, kurumların, insan topluluklarının ya da ülkelerin tehlikeleri ve yol açabilecekleri zararları algılama, tahmin etme, önleme veya zararlarını azaltma amacıyla önlemler alma konularında sahip oldukları güç ve kaynaklara verilen genel addır. Riskin derecesini veya afetin etkisini azaltmak amacıyla bir toplum veya kurumun içerisinde mevcut tüm güçlerin ve kaynakların bir arada değerlendirilmesini ifade eder. Liderlik, yönetim anlayışı, deneyim gibi nitelikler kadar fiziksel, kurumsal, sosyal ve ekonomik nitelikleri de kapsar.
KAPASİTE ANALİZİ
(Capacity analysis)
Sivil toplum kuruşları tarafından yapılan, yerel ölçekte afet tehlikesi ve riskini belirleme ile, afet zararlarının azaltılması amacıyla kullanılabilecek kapasitelerin ortaya konmasını amaçlayan, gerek zarar azaltma ve gerekse afete müdahale planlarında kullanılan çalışmaları ifade eder.
KAPASİTE KULLANIMI
(Capacity usage)
Bir afet sonrasında mevcut kapasitenin zamanında, hızlı ve etkili olarak kullanılmasını ifade eder.
KAPASİTE OLUŞTURMA
(Capacity building)
Bir toplumda, kurum veya kuruluşlarda afet riskini azaltmak için gerekli olan insan becerisini geliştirme yönünde gösterilen faaliyetlerin tümünü ifade eder. Farklı düzeydeki toplum kesimlerinde, teknolojinin, kurumsal yapıların mali güç ile diğer kaynakların geliştirilmesini içeren çalışmalardır. Birey, aile veya toplumun daha az zarar görebilecek koşullarda verimli ve keyifli bir hayat sürmesi için yetenek ve imkanların geliştirilmesi olarak da tanımlanabilir.
KAR ERİMESİ SELİ
(Snowmelt flooding)
İlkbahar aylarında havaların aniden ısınması ve karların hızla erimesinin yol açtığı ani su baskınlarını ifade eder
KAR TİPİSİ
(Snow storm)
Şiddetli rüzgar veya fırtına ile birlikte yağan karın neden olduğu, başta ulaşım olmak üzere tüm yaşamı olumsuz etkileyen meteorolojik olaydır.
KAR YÜKÜ
(Snow load)
Biriken karların çatılar üzerinde meydana getirdiği ilave yükün ağrılığını ifade eder.. Ülkemizde çatı projelendirilmesinde genel olarak metrekareye 2 kg kar yükü gelebileceği esas alınmaktadır.
KARKAS
(Frame, skeletal building frame)
Bir yapının taşıyıcı iskeletine verilen genel addır. Yapı iskeletinin türüne göre betonarme karkas, çelik karkas yada ahşap karkas olarak adlandırılır.
KAROT
( Core sample)
Zemin sondajları sırasında delinen tabakadan alınan örselenmemiş numuneye verilen genel addır. Sertleşmiş betondan delinerek alınan numune de karot olarak adlandırılır.
KASIRGA
(Hurricane)
Bakınız; Tayfun.
KAT MÜLKİYETİ
(Condominium ownership)
Tamamlanmış bir yapının kat, daire, işyeri, dükkân, mağaza, depo, mahzen gibi ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli bölümleri üzerinde hukuken tesis edilmiş özel mülkiyet ilişkisini ifade eder.
KATI ATIK YÖNETİMİ
(Solid waste management)
Katı atıkların halk sağlığı ve çevre kirliliğine meydan vermeyecek şekilde toplanması, taşınması, imha edilmesi, depolanması, yeniden değerlendirilmesi için gerekli tesislerin kurulması ve işletilmesi sürecidir.
KAYA DÜŞMESİ
(Rock falls)
Fiziksel veya kimyasal etkilerle bozulmuş veya parçalanmış büyük kaya parçalarının kendiliğinden yada depremler, aşırı yağışlar gibi harici etkilerle meyil aşağı hızla hareket etmesi olayıdır. Afet mevzuatımıza göre doğal afetler kapsamındadır.
KAYNAK OLUŞTURMA
(Fundraising)
Kurum ve kuruluşların kapasitelerinin geliştirilmesinde rol oynayan temel öğelerden birisidir. Kuruluşların misyon ve vizyonunda belirlediği hedeflere ulaşabilmesi ve faaliyetlerinde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için yürütülen kaynak artırıcı faaliyetlerin tümünü ifade eder.
KENT BİLGİ SİSTEMİ
(Urban information system)
Kentlerin, mülkiyet bilgileri ,imar planları ,altyapı bilgileri, bina, işyeri, konut, arsa envanterleri, tüm haritaları ile diğer yönetim destek sistemlerine bilgisayar ortamında erişilmesini sağlayan sistemlere verilen addır. Bu işlerde, Coğrafi Bilgi Sistemleri yazılımları kullanılmaktadır.
KENT KONSEYİ
(City council)
Belediye mevzuatında kent konseyi” merkezi yönetim, yerel yönetim, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı çözümlerin geliştirildiği, ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar” olarak tanımlanmaktadır.
KENTSEL ÇÖKÜNTÜ BÖLGESİ
(Urban decline neighborhood)
Bir kentin; fiziksel, sosyal ve ekonomik açılardan gelişme imkanı kalmamış, köhnemiş, kısmen terkedilmiş bölgeleri ile, altyapı, eğitim, sağlık, kültür, yeşil alan gibi olanakları olmayan yoksulluk yuvası haline gelmiş bölgelerine verilen addır.
KENTSEL DOKU ANALİZİ
(Urban texture analysis)
Kent dokusunu oluşturan yerleşme tipleri, insan çevre etkileşimi, kentsel riskler v.b. gibi tüm unsurların tarihi gelişim içersinde irdelenme ve değerlendirilmesidir..
KENTSEL DÖNÜŞÜM
(Urban regeneration )
Kentlerin risk havuzu haline gelmiş sosyoekonomik çöküntü bölgelerinde güvenli, sağlıklı ve düzenli yerleşim alanları oluşturmak, kentsel yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla yapılan planlama ve uygulama faaliyetlerine verilen genel addır. Belediyeler kentin belirli bölgelerinde Kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirmektedir.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANLARI
(Urban regeneration areas)
İlgili mevzuat a göre; ”İmar planı bulunsun veya bulunmasın kentsel veya kırsal alanlarda bilim, teknik, sanat ve sağlık kurallarına uygun olarak afetlere ve kentsel risklere duyarlı yaşam çevrelerinin oluşturulması için veya fiziki köhneme, sosyal ve teknik altyapının yetersiz ve niteliksiz olduğu alanların iyileştirme, tasfiye, yenileme ve gelişimini sağlamak üzere ilgili idarelerce belirlenmiş alanlar” olarak tanımlanmaktadır.
KENTSEL RİSKLER
(Urban risks)
Bir kentin afet risklerinin tümünü ifade eder. Doğal risklere ilave olarak, kentin genel yerleşme düzeni, kentsel dokunun oluşturduğu riskler, kullanımdan kaynaklanan riskler, var olan yapılaşmadan gelen riskler, ulaşım sistemi ve alt yapılardan kaynaklanan riskler, planlama ve yönetim zafiyetlerinden kaynaklanan riskleri kapsamaktadır.
KENTSEL YENİLEME
(Urban renovation)
Çeşitli nedenlerle kentlerin zaman içersinde eskimiş, köhnemiş, yıpranmış ve işlevini yitirmiş, kesimlerindeki kentsel dokunun değiştirilmesi, ıslah edilmesi, yenilenmesi ve canlandırılarak kente yeniden kazandırılması çalışmalarını ifade eder.
KESİN HASAR TESPİTLERİ
(Final damage assessment)
Afet olayının devam etme olasılığı bulunan durumlarda, genelde ilk olayın üzerinden 10-15 gün geçtikten sonra yeniden yapılan hasar tespit çalışmasıdır. Bu tespitle, yapının onarılması veya güçlendirilmesine karar verileceğinden, yapıdaki hasar durumu ve tüm teknik özelliklerin dikkatle belirlenmesini gerektirir. Konutları hasar gören mülk sahiplerine afetler yasasına göre yapılması gereken tüm yardımlar kesin hasar tespitleri sonucuna göre gerçekleştirilir.
KISA SÜRELİ İYİLEŞTİRME
(Temporary recovery)
Afetten etkilenen toplulukların, arama kurtarma, tıbbi ilk yardım, tedavi, barınma, beslenme, haberleşme, güvenlik, psiko-sosyal destek gibi temel ihtiyaçlarının en az düzeyde karşılanabildiği sürece verilen addır.
KITLIK
(Famine)
Meteorolojik, çevresel veya beşeri ve sosyo-ekonomik nedenlerle oluşan ve çok sayıda insanı etkilen yiyecek maddesi sıkıntısına verilen addır.
KIZILAY
(Turkish Red Crescent Society)
Afete müdahale amacıyla, uluslar arası kural ve standartlara uygun biçimde hizmet veren insani yardım kuruluşumuzdur. 1868 yılından beri faaliyet gösteren Türk Kızılay’ının, eskiden ‘Hilal-i Ahmer” olan ismi Atatürk tarafından Kızılay olarak değiştirilmiştir. Ankara Etimesgut’ta merkez depoları ve Afet Operasyon Merkezi (AFOM) bulunmaktadır. 1868 yılında” Hasta ve Yaralı Osmanlı Askerlerine Yardım Derneği” olarak kurulmuş olmasına karşın 1924 yılından bu yana Ülkemizde meydana gelen afetler sonrasında önemli görevler üstlenmiş en büyük insani yardım kuruluşudur. Uluslararası insancıl hukuk ve Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketinin temel prensiplerini kurulduğu günden itibaren kabul etmiş olan Türk Kızılayı, dernek statüsünde olmasına rağmen üstlenmiş olduğu görevlerin önemi nedeniyle Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe girmiş olan bir Tüzük ile yönetilmektedir. Afet yönetim sistemimizin müdahale,iyileştirme ve hazırlık aşamalarında yeri, rolü ve etkinliği sürekli gelişmektedir.
KIZILÖTESİ UYDU GÖRÜNTÜSÜ
(Infrared satellite imagery)
Uydu üzerinde bulunan ısıya duyarlı (termal) algılayıcılar tarafından elde edilen yeryüzü görüntülerine verilen addır. Orman yangınlarıyla mücadelede, okyanus yüzeyindeki ısı değişiminin izlenmesinde ve benzeri alanlarda kullanılmaktadır.
KİMYASAL SİLAH
(Chemical weapon)
İnsan, hayvan veya bitkilerin biyolojik bütünlüğüne zarar veren veya öldüren gaz, sıvı veya katı haldeki kimyasal maddelerin bir silah olarak kullanılmasını ifade eder. .
KİMYASAL TEHLİKE
(Chemical hazard)
Canlılar üzerinde tahriş edici yakıcı, felç edici veya öldürücü etkileri olan, deri, solunum veya sindirim sistemi yoluyla bünyeye girebilen gaz, sıvı yada katı şekildeki zararlı maddelerin oluşturduğu tehdide verilen genel addır.
KİTLE İMHA SİLAHLARI
(Weapons of mass destruction)
Büyük insan kitlelerini yok etmeyi amaçlayan nükleer, kimyasal, biyolojik ve radyolojik silahlara son zamanlarda verilen genel addır.
KLİMATOLOJİ
(Climatology)
Bakınız; İklim Bilimi.
KONTUR ÇİZGİSİ
(Contour lines)
Bakınız; Eş Yükselti Eğrisi.
KONUT
(Dwelling)
İnsanlar tarafından barınma ve yaşama mekanı olarak kullanılan yapıya veya çok katlı bir binanın içerisindeki bağımsız bölümü verilen genel addır.
KONVEKSİYON AKIMI
(Convection currents)
Bir sıvı ve gaz kitlesinin ısınarak hafifleyip yükselmesi daha sonra burada soğuyup ağırlaşarak aşağıya inmesi hareketine verilen genel addır. Plaka tektoniği ve Meteorolojik olaylardaki hareketleri açıklamakta sıkça kullanılmaktadır.
KOORDİNASYON
(Coordination)
Afete uğramış veya uğraması muhtemel toplulukların kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını birlikte belirleyerek yerel, ulusal ve uluslararası kurumlarla mevcut kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanmak amacıyla uyum ve birliktelik içinde çalışmayı ifade eder.
KOROZYON
(Corrosion)
İnşaat çeliği ve benzeri metal yapı malzemelerinin maruz kaldıkları nem, su v.b. gibi dış etkiler nedeniyle kimyasal bozulmaya uğrayarak özelliklerini kaybetmesine verilen genel addır.
KORUNMA
(Prevention)
Çeşitli tehlikelerin sebep olabileceği afetlerden korunmak için genel anlamda alınan önlemleri ifade eder. Bu amaçla uygulanacak, uzun vadeli politika ve programları da kapsamaktadır.
KÖY MUHTARI
(Village headman)
Köylerde, yasaların belirlediği görevleri yürütmek üzere, o yörede yaşayan insanlar tarafından seçilmiş ve köyün tüzel kişiliğini temsil eden kişidir.
KRATER GÖLÜ
(Crater lake)
Eski volkan kraterlerinin ağzında oluşan küçük göllere verilen addır. Ülkemizdeki en büyük krater gölü, en son 1441 yılında faaliyet göstermiş olan Nemrut dağında bulunmaktadır.
KRİP
(Creep)
Tektonik kaynaklı gerilmelere bağlı olarak fay zonlarında gözlenen belirli bir yönde, çok yavaş ve kesintisiz olan sürüklenme biçimindeki yer değiştirme hareketine verilen addır. Kuzey Anadolu Fay Zonunun bazı kesimlerinde Batı yönünde yılda 25 mm krip gözlenmektedir.
KRİP ÖLÇÜMLERİ
(Creep measurements)
Krip olayının görüldüğü yörelerde, “kripmetre” adı verilen cihazlarla yapılan yılık veya daha uzun süreli ölçümlerdir.
KRİTİK ALTYAPI
(Lifelines)
Kamu hizmetleri, ulaşım, haberleşme, sağlık tesisleri ile elektrik, su, kanalizasyon gibi teknik altyapı tesislerine verilen genel addır. Kentsel hayatın can damarları olarak da adlandırılır.
KRİZ
(Crisis)
Normal düzeni bozan, toplum için olumsuz sonuçlar doğurma olasılığı bulunan fiziksel, sosyal, ekonomik ve politik olayların ortaya çıkması halini ifade eder. Normal sistemi ve toplumun temel değerlerini önemli ölçüde tehdit eden, zaman baskısı ve stres altında kritik kararlar almayı gerektiren durumları kapsamaktadır. Mevzuatımızda ise, "devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü ile milli hedef ve menfaatlere yönelik hasmane tutum ve davranışların, Anayasa ile kurulan hür ve demokratik düzeni veya hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik şiddet hareketlerinin,tabii afetlerin, tehlikeli salgın hastalıkların, büyük yangınların, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olayların,ağır ekonomik bunalımların, iltica ve büyük nüfus hareketlerinin ayrı ve birlikte ortaya çıktığı haller" olarak tanımlanmaktadır.
KRİZ MASASI
(Crisis management office)
Afet bölgesinde veya ilgili kurumların merkezlerinde geçici bir süreyle görev yapmak üzere kurulan, acil yardımları düzenleyen veya acil durum hizmeti veren geçici çalışma birimleridir.
KRİZ YÖNETİM MERKEZLERİ
(Crisis management centers)
Krize yol açan olayları işbirliği ve koordinasyon içerisinde yönetmek amacıyla kurulan geçici merkezlerdir. Başbakanlıkta, Bakanlıklarda, silahlı kuvvetlerde, il ve ilçelerde kurulur. Olağanüstü hal ilan edilir ise bu merkezlerin adı Olağanüstü Hal Merkezine dönüşür.
KRİZ YÖNETİMİ
(Crisis management)
Kriz hali şarları süresince uygulanan, durumu normale döndürmeyi amaçlayan geçici bir yönetim biçimini ifade eder. Afet yönetiminden farkı, sürekliliğinin olmaması, belirli bir zamanla sınırlı bulunması, krizi gerektiren olay ve nedenler kalktığında bitmesidir.
KULLANMA HAKKI
(Usage right)
Bir yapıda kat mülkiyeti bulunanların, ortak malik sıfatıyla paydaşı oldukları yapıdaki genel yerler üzerindeki faydalanma hakkını ifade eder.
KURAKLIK
(Drought)
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok üzerine çıkması ve yıllık yağış ortalamalarının ise mevsim normallerinin altına düşmesinin sebep olduğu doğal afete verilen addır. Meteorolojik açıdan, yağışların 10-20 yıl gibi uzun süreler içinde yıllık ortalama değerlerin % 80‘in altına indiği geçici dönemler olarak tanımlanmaktadır. Hidrolojik açıdan ise, barajlar, göller, göletler ve yeraltı su seviyesinin uzun süreli yıllık ortalamalarının altına indiği geçici dönemdir. Tarımsal açıdan ise, insan ve diğer canlıların ihtiyacı olan su ve nemin yeterli ölçüde bulunamadığı dönemlerdir.
KURAKLIK ENDEKSİ
(Drought index)
Uzun dönemli meteorolojik gözlem ve kayıtlar esas alınarak aşırı yağışlı ve aşırı kurak dönemleri aylar veya yıllar şeklinde gösteren cetveller verilen addır. ABD Tarım Bakanlığı tarafından hazırlanmış “Palmer” Kuraklık şiddet endeksi mevcuttur.
KURUMSAL VİZYON
(Institutional vision)
Bir kurum veya kuruluşun sahip olduğu misyonuyla, gelecekte ulaşmak istediği düzeyi ifade eder.
KUŞ GRİBİ TEHDİDİ
(Bird flu threat)
Tıptaki adı “H5N1” olan virüsün, insanlara da geçmesi ve göçmen kuşlarla taşınarak küresel bir tehlike haline gelmesini ifade eder. “H5N1” virüsünün etkilediği kanatlı kümes hayvanlarıyla temas veya etlerini iyice pişirilmeden yenilmesiyle insanlara bulaşmaktadır.
KUTUP ÇADIRI
(Polar tent)
Aşırı soğuk bölgelerde kullanılmak üzere ısı muhafaza kapasitesi çok artırılmış özel çadır tipine verilen addır. Genellikle askeri amaçlar için kullanılmaktadır.
KUVVETLİ YER HAREKETİ GÖZLEM AĞI
(Strong motion monitoring/measuring network)
Yer hareketinin ivme kayıtlarını elde edebilmek için aktif fay zonları ile yapılara yerleştirilen ivmeölçer tipi sismik cihazlardan meydana gelen veri toplama ağına verilen addır. Özellikle deprem mühendisliği açısından çok önem taşıyan bu veriler, depreme dayanıklı yapıların tasarlanmasında kullanılır.
KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİMİ
(Global climate change)
Bakınız; İklim Değişimi.
KÜRESEL KONUM BELİRLEME SİSTEMİ
(GPS, Global positioning system)
Yeryüzünde bulunulan noktanın koordinatları ve yükseltisini uydular vasıtasıyla belirleyen sisteme verilen addır. Bu işlemi yapan cihazlara kısaca GPS denilir. Fay zonları boyunca meydan gelen gerilim birikmeleri ve çok yavaş hareketleri izlemek için, daha hassas GPS ölçümleri yapılır.
KYOTO PROTOKOLÜ
(Kyoto Protocol)
Küresel ısınmaya neden olan endüstriyel gazların atmosfere salınmasını kontrol altına almak ve azaltabilmek amacıyla hazırlanan uluslararası anlaşma Kyoto Protokolü olarak anılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder