24 Ocak 2011 Pazartesi

Afet Yönetimi Terimler Sözlüğü-B

BAĞDADİ YAPI
(“Bagdadi”, timber frame building)
Bir ahşap karkas yapı türüne verilen addır. Taşıyıcı ahşap kolon ve  kirişlerin oluşturduğu çerçeve sistem arasına kırık tuğla, kiremit veya çamur harç doldurulup içten ve dıştan ahşap çıtarla kaplanarak yapılan duvarlardan oluşur
BAĞIMSIZ BÖLÜM
(Condominium, individually owned residence in a multi-unit building)
Ana gayrı menkulden ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli olan ve kat mülkiyeti kanunu hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu bölümlerdir.
BAĞIŞ YÖNETİMİ
(Donation management)
Yapılacak ayni ve nakdi bağışların teşvik edilmesi kampanyalar düzenlenmesi, yönlendirilmesi, toplanması, tasnif edilmesi, paketlenmesi, gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve bağışçının bilgilendirilmesi gibi aşamalardan oluşan süreci ifade eder.
BASIN SÖZCÜSÜ
(Press speaker)
Afet yönetim merkezinin veya ilgili kurum ve kuruluşların afetle ilgi yapacağı düzenli açıklamaları medya aracılı ile halka duyuran özel eğitimli kimselere verilen addır.
BASIN TOPLANTISI
(Press meeting)
Afet veya kriz durumunda topluma bilgi vermek amacıyla, medya mensuplarına belirli bir mekanda basın sözcüsü veya yetkili yöneticiler tarafından açıklamaların yapıldığı ve soruların cevaplandığı toplantıdır.
BAŞA ÇIKMA YETENEĞİ
(Coping capability)
Kurum ve kuruluşlar ile insanlarda var olan kaynakların, afet olayı veya sürecinin alışılmamış, normal olmayan ve zorlu koşulları süresince yapılacak çalışmalarda durumu iyileştirici yönde ve olumlu sonuçlara ulaşmak amacıyla kullanılabilme düzeyidir. Bu yeteneğin geliştirilmesiyle, doğal ve diğer tehlikelerin olumsuz etkilerine karşı koyma ve direnebilme gücü oluşturulur. Başa çıkma kapasitesi veya baş edebilme kapasitesi olarak da ifade edilmektedir.
BEKLENEBİLECEK EN BÜYÜK DEPREM
(Maximum credible earthquake)
Jeolojik ve sismolojik verilere dayanarak, belirli bir deprem kaynak zonu içerisinde ve belirli bir sürede meydana gelmesi beklenen en büyük depremdir. 
BEKLENEN EN ŞİDDETLİ DEPREM
(Maximum expected earthquake)
Yapıların depreme dayanıklı olarak yapılabilmesi için yapı hesapları yapılırken esas alınan beklenebilecek en şiddetli depremdir. Deprem yönetmeliğimiz bu depremi Tasarım Depremi olarak adlandırılmaktadır. Tekrarlanma periyodu 475 yıl olan depreme de bu ad verilir.
BELEDİYE
(Municipality)
Her il ve ilçe merkezi ile nüfusu iki bini aşan (yeni yasada, nufusu beş bini ) yerleşmelerde, mahalli ve müşterek olan, ilgili kanunla belirlenmiş hizmetleri yerine getirmek amacıyla kurulmuş yerel yönetim birimidir. Yasada; “Belde sakinlerinin mahalli ve müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi” olarak tanımlanmaktadır.
BETON
(Concrete)
Çimento, çakıl, kırma taş gibi iri agrega, kum gibi ince agrega ve suyun belirli oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen yapı malzemesidir. Betonlara değişik amaçlar için katkı maddeleri de ilave edilebilmektedir. Farklı dayanım gücünü ifade eden beton standartları vardır.
BETON BASINÇ DAYANIMI
(Concrete compressive strength)
Yirmi sekiz günlük betondan alınan, çapı 15 cm ve yüksekliği 18 cm olan beton numunesinin, laboratuarda basınç altında taşıyabildiği en büyük gerilme değeridir.
BETONARME
(Reinforced concrete, commonly abbreviated as RC)
Beton ve çubuk veya profil halindeki inşaat çeliğinden oluşan karma yapı malzemesiyle elde edilen taşıyıcı sisteme verilen genel addır. Betonun çekme dayanımını arttırmak ve daha güçlü bir yapı  malzemesi oluşturmak amacıyla içerisine hacimsel olarak en az binde iki oranında inşaat çeliği yani donatı konulmaktadır.
BETONARME YAPI
(RC construction)
Taşıyıcı sistem elemanları betonarme, mütemadi veya münferit sömeller, radye veya kazık temeller, kolonlar, kirişler, perdeler ve döşemelerden oluşan yapı türüne verilen genel addır.
BİLGİ AĞLARI
(Information networks)
Bilgisayar ortamında her türlü veri aktarımı ve iletişimin yapılmasına güvenlik şartları dâhilinde izin veren sanal bağlantılara verilen genel addır.
BİLGİ SİSTEMLERİ
(Information systems)
Araştırma, planlama ve yönetimdeki karar verme yeteneklerini artırmak amacıyla çeşitli kaynaklardan gelen veya toplanan verileri, işleyerek bilgi haline çeviren ve bilgisayar ortamında erişime sunan sistemleri ifade eder.
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
(Information technologies)
Bilgisayar ve iletişim imkânlarıyla, günümüz ihtiyaçlarını en hızlı, etkin ve güvenli bir şekilde karşılamak için, her türlü bilgiye erişme, işleme ve yönetme sürecinde kullanılan ileri teknoloji sistemlerine verilen genel addır. 
BİLİNÇLENDİRME
(Awareness communication)
İnsanların alışkanlık ve davranış biçimlerini, belirli bir anlayış doğrultusunda değiştirmek amacıyla  yapılan eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yer aldığı süreçtir.
BİNA
(Building)
Kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü, insanların içine girebilecekleri, oturma, çalışma, eğlenme, dinlenme ve ibadet etme gibi her tür kullanıma uygun yapılara verilen genel addır. 
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
(Biologically diversity)
Doğada mevcut farklı  ekosistemler, canlı türleri ve genler ile bunlar arasındaki karşılıklı yaşamsal ilişkilerin tümünü ifade eder.
BİYOLOJİK TEHLİKE
(Biological hazard)
İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde her türlü hastalık yapıcı, zehirleyici veya ölümcül özellikleri bulunan canlı organizma türlerinin oluşturduğu tehdide verilen genel addır.
BODRUM KAT
(Basement)
Bina türü yapıların zemin katının altında yer alan kat veya katlara verilen genel addır.
BOFOR RÜZGAR SKALASI
(Beafort Scale)
Rüzgarların karada, denizde ve kıyıdaki varlıklar üzerinde yaptığı etkiye göre düzenlenmiş, 12 derecelik uluslar arası rüzgar şiddet cetvelidir. İngiliz amiral ve hidrograf ‘Francis Beaufort’ tarafından geliştirildiği için ‘Bofor’ adıyla anılmaktadır. Bu skalaya göre derecesi 12 olan rüzgarlar Tayfun olarak adlandırılır.
BOMBA İMHA
(Bomb disposal)
Patlayıcı maddelerin uzman kişilerce, insanlara ve çevreye zarar vermeden özel teknik ve ekipman kullanarak, etkisiz hale getirilmesi veya patlatılması işlemidir.
BOMBA TEHDİDİ
(Bomb threat)
Sabotaj veya soygun eylemlerinde belirli bir hedef veya amaca ulaşabilmek için patlayıcı madde yerleştirilerek yaratılan tehdidi ifade eder.
BOMBALI ARAÇ
(Bomb-rigged vehicle)
Sabotaj amacıyla patlayıcı madde yüklenerek, bomba haline getirilmiş aracı ifade eder.
BOMBALI MEKTUP
(Letter bomb)
Zarfı açıldığında patlayacak şekilde hazırlanmış olan sabotaj amaçlı posta gönderisini ifade eder. İçine patlayıcı yerine, hastalık yapıcı biyolojik veya kimyasal madde yerleştirilerek hazırlanmış mektuplar terörist amaçlarla kullanılabilmektedir.
BOMBALI PAKET
(Parcel bomb)
Sarsıntı, uzaktan kumanda, elektronik veya zaman ayarlı düzeneklerle  infilak edecek şekilde hazırlanmış, sabotaj veya terör amaçlı bombalara verilen genel addır. 
BÖLGE PLANI
(Regional plan)
Mekansal strateji niteliğinde ve sosyo-ekonomik gelişme eğilimlerini bölgesel olarak üst ölçekte belirleyen planlardır. Sektörel hedef ve politikaları, yerleşmelerin gelişme potansiyellerini, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımlarını belirleyen ve bölgelerarası gelişme farklılıklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan planlardır.Yasa gereği olarak Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yapılır veya yaptırılır.
BÖLGELEME
(Zoning)
Şehir planlaması disiplininde yerleşimlerin işlevsel açıdan konut, ticaret, sanayi, yönetim v.b. gibi bölgelere ayrılarak planlanması sistemine verilen genel addır.
BÖLGESEL AFET
(Regional disaster)
Birden çok il, ilçe veya  köyde hasar ve kayıplara yol açan yada bir il, ilçe  veya bölgenin fiziksel, ekonomik ve sosyal yapısını etkileyen büyük afetler. Bu durumda Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tek tek genel hayata etkinlik kararı alınması yerine,afetten etkilenen tüm bölge için bölgesel afet kararı alınmakta  ve bölgede evleri yıkılan veya hasar gören herkese ilgili yönetmelikte belirlenmiş olan genel hayata etkililik koşulları dikkate alınmadan yardım edilmektedir.
BULAŞICI HASTALIK
(Contagious disease)
Mikroskobik bir organizmaya veya onun toksin ürünlerine bağlı olarak ortaya çıkan hastalık türlerine verilen genel addır.
BULUT TOHUMLAMA
(Cloud seeding)
Daha fazla yağış sağlayabilmek için bulutların üzerine uçaktan, gümüş-iyodür veya dondurulmuş karbondioksit püskürtülmesi yöntemine verilen addır. Suni yağış sağlayabilmek için mevcut bulut yapısındaki koşulların değiştirilmesi esasına dayanan bir işlemdir.Bu teknoloji henüz deney aşamasındadır ve hiçbir ülkede yaygın olarak kullanılmamaktadır.
BUZLANMA
(Icing)
Hava sıcaklığının sıfır derecenin altına düşmesiyle, bir yüzeydeki su damlacıkları veya kar tanelerinin katılaşarak buz haline gelmesi olayını ifade eder. Sıcaklığın 0 ila eksi 10 derece arasında olduğu yerlerde şeffaf buzlanma oluşur ve yol satıhları gözle görülemeyen buzla örtülür. Kış aylarında buzlanma yolları güvensiz hale getiren ve ulaşımı büyük ölçüde aksatan etkenlerin başında gelmektedir.
BUZLANMANIN GİDERİLMESİ
(Deicing _ Anti-icing )
İçerdiği kimyasal bileşenler nedeniyle, püskürtüldüğü yüzeylerde buzlanmanın engellenmesi işlemini ifade eder. Kar yağışı başlamadan önce, yollarda, köprü ve viyadüklerde kaya tuzu gibi donma noktasını düşürücü kimyasal maddeler kullanılarak buzlanmanın önlenmesine çalışılır. Bu yüzeylerde 2.5 cm ve daha fazla kar toplandıktan sonra yapılan işlem ise buzlanmanın giderilmesi işlemidir. Ayrıca araçların yolda kaymalarını önlemek için bazı yerlerde kum, mıcır, cüruf gibi maddeler de kullanılmaktadır. Uçakların dış yüzeyi de aşırı soğuklarda buzlanmayı karşı ‘glikol’ bileşimli sıvıyla yıkanmaktadır.
BUZUL ÇAĞI
(Ice age)
Dünya genelinde ortalama sıcaklıkların 4-5 derece düşmesine bağlı olarak birçok bölgenin buzullarla kaplandığı tarihteki periyodik dönemleri ifade eder. Bilimsel araştırmalar, dünyada son 740 bin yıl içersinde 12 kez  buzul çağı yaşandığını ortaya koymaktadır. Son buzul çağının  günümüzden 18 bin yıl önce yaşandığı ve yeryüzünün yüzde 30’unun buzullarla kaplandığı, suyu seviyelerinin düşerek kıtalar arasında geçiş imkanlarının ortaya çıktığı belirtilmektedir. Önümüzdeki 15 bin  yıl içersinde dünyanın yeni bir buzul çağına gireceği tahmin edilmektedir.
BÜTÜNLEŞİK AFET YÖNETİMİ
(Integrated  or  Comprehensive disaster management)
Afetlerle baş edebilen bir toplum oluşturmak için tüm tehlikeleri dikkate alan, afet yönetiminin zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken önlemleri, toplumun tüm güç ve kaynaklarını kullanarak gerçekleştirebilen bir yönetim sürecidir. Entegre Afet Yönetimi olarak da adlandırılır.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
(Metropolitan municipality , Greater urban municipality)
Yasada; ”En az üç ilçe veya ilk kademe belediyesini kapsayan bölgede, bu belediyeler arasında koordinasyon sağlayan, kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkiler kullanan, idari ve mali özerkliğe sahip ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisi” olarak tanımlamaktadır.
BÜYÜTME
(Amplification)
Bakınız; Yer Hareketinin Zemin Etkileriyle Büyütülmesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder